Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Şubat, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

28 Şubat ve Tevfik DURLANIK

  Günün Portresi Tevfik Durlanık   Osmanlı Meclis-i Mebusanınde   ve TBMM’de Çankırı’yı temsil eden Tevfik Durlanık, 1871’de Çankırı’da doğdu. İlk ve orta öğretimini   Çankırı’da   tamamladıktan sonra İstanbul’a giderek Fâtih Medresesi’nde eğitim gördü 1896’da icazet aldı. 25 Mart 1903’te Sinop Müftülüğüne getirildi. Ayrıca Sinop Alâiye Medresesinde Müderrislik ve Alâiye Camisi Kürsü Şeyhliğini ek görev olarak yürüttü. 21 Nisan 1906’da yasak olan bir toplantının tertipçisi olduğu iddiasıyla görevden alınarak Çankırı’da ikamete memur edildi. 15 Şubat 1907’de Fizan’a sürgün edildi. Arkadaşları ile bir süre kaldıkları hapishanenin duvarını delerek kaçmayı başaran M. Tevfik Efendi, uzun ve maceralı bir yolculuktan sonra Afrika’ya, oradan İngiltere’ye, daha sonra da Fransa’ya geçmiştir. Paris’te bulunduğu sırada Meşrutiyetin ilan edildiğini öğrenmesi üzerine memlekete dönmüştür. Meclisi Mebusan için 16 Ekim 1908’de yapılan seçimde Çankırı Milletvekili seçildi. Evkaf ve Defter-i Hâka

TARİHİMİZDE İLK RESİM SERGİSİ ve 27 ŞUBAT

  Günün Olayı Osmanlı’da İlk Resim Sergisinin açılması Osmanlı Devleti’nde, Tanzimat Fermanı ile başlatılan çağdaşlaşma hareketleri, Sultan Abdülaziz’in tahta yeni geçmesiyle, bir değişim atmosferi yaratmıştı. Sultan Abdülaziz, Osmanlı’nın uluslararası ilk fuarı olan Sergi-i Umumi-i Osmani‘nin düzenlenmesine ön ayak oldu. 27 Şubat 1863 tarihinde, açılan Sergi-i Umumi-i Osmani 1 Ağustos 1863’e kadar sürdü. Sergi-i Umumi-i Osmani, Londra, Paris ve New York’ta gerçekleştirilen fuarlardan örnek alınarak hazırlanmıştı. Sergi salonu, kendi içinde 13 ana bölüme ayrılmıştı. Bu ana bölümler içinde tarım ürünleri, el sanatları, tekstil ürünleri, sanayi ürünleri, maden ürünleri, deri ürünler, mobilya, halılar, çalgılar vardı. Fuarın açılışına Sultan Abdülaziz’in yanı sıra, Sadrazam Yusuf Kamil Paşa, Mısır Hıdivi İsmail Paşa, Hariciye Nazırı Ali Paşa ve Serasker Fuad Paşa katıldı. Sulatan Abdülaziz açılış günü tam 4 saat sergide kaldı. Sonra da sık sık geldi. Çarşamba ve cumartesi günleri

Mihri Müşfik Hanım ve 26 Şubat'ta Meydana Gelen Olaylar

  Günün Portresi Mihri Müşfik Hanım   Türk tarihinin en cesur kadınlarından birisi olarak gördüğüm ressam Mihri Müşfik Hanım 26 Şubat 1886 tarihinde doğdu… Mihri Müşfik Hanımın cesareti farklı bir cesarettir… Deli cesaretidir… Resim yapmayı günah gören, insan resmi yapmayı ise küfre eşdeğer tutan bir toplumda resim yapmaya başlamak, Kızların ilk mektebe bile gönderilmediği, bir kadının yabancı bir erkekle aynı mekânda kalmasının zina olarak algılandığı bir dönemde saray ressamı İtalyan Zonaro’dan resim dersi almak, Kadınların komşularına gitmesinin bile sorgulandığı bir dönemde, henüz 17 yaşında bir genç kızken, sanat aşkına, resim aşkına sahte pasaport ayarlayıp, İtalya’ya kaçak gitmek, oradan Fransa’ya geçmek, Fransa’da ünlü ressamlardan dersler almak, kiraladığı evin bir bölümünü erkek kiracılara kiralamak, Avrupa’nın ünlü kişilerinin portrelerini yapacak kadar ünlenmek, ilk kez bir Papanın resmini yapan Müslüman kadın ressam unvanına sahip olmak, Yurtdışında ser

Cem Sultan'ın Vefatı ve 25 Şubatlarda Meydana Gelen Olaylar

  Gü nün Portresi Cem Sultan   Fatih Sultan Mehmet’in en küçük oğlu şair şehzade Cem Sultan   23 Ocak 1459 günü Edirne’de doğdu. Cem Sultan dört yaşına kadar sarayda mürebbiler arasında büyüdü. Dört yaşından sonra sarayda çeşitli hocalardan dersler almaya başladı. Bu eğitim on yaşına kadar sarayda sürdü. Cem Sultan önce Kastamonu Sancakbeyi olarak görevlendirildi. Kastamonu’da oranın en yetkin hocalarından Farsça ve Arapça dersleri aldı. Rumca dâhil, birkaç dili mükemmel denecek kadar öğrendi. Konya Valisi olarak görevlendirildi. Cem Sultan’ın Konya’da lalası Gedik Ahmet Paşa, hocası Mevlana Turabi’ydi. Ayrıca   hocaları arasında Hatibzade Nasuh Bey, Frenk Süleyman Bey, Celal Bey ve şair Şahidî gibi bilim ve sanat dünyasının ünlü isimleri de vardı. 3 Mayıs 1481’de babası Fatih Sultan Mehmet’in ölümü Amasya’da bulunan Şehzade Bayezid ve Konya’da bulunan Cem Sultan’a haberciler gönderildi. Şehzade Cem’e çok güvenen Karamanlı Mehmet Paşa, padişahın ölümünü bir süreliğine gizleye

24 Şubat 1922 Elazığ'da Satvet-i Milliye’nin Yayına Başlaması ve 24 Şubat'taki Önemli Olaylar

    Günün Olayı Satvet-i Milliye’nin Yayına Başlaması   Millî Mücadele Döneminde özellikle maddi ve manevi zorluklara rağmen direnişi destekleyen, halkı bilinçlendirmeye çalışan Anadolu basınının Milli Mücadelenin başarıya ulaşmasında önemli payı vardır. takdire şayandır. Bu dönemde zorluklar içinde, milletin çıkarları doğrultusunda yayın yapan gazetelerden birisi de Elazığ’da yayınlanan olan Satvet-i Milliye’dir. Millî Mücadele'nin son döneminde Elazığ'da yayımlanan Satvet-i Milliye, 24 Şubat 1922'de yayın hayatına başlamıştır. Gazetenin imtiyaz sahibi Hoğuluzâde Mustafa Hulusi Bey’dir. Gazetenin mesul müdürlüğünü önce Etem Ruhi Bey daha sonra da Emin Hüseyin Bey yürütmüştür. Yazı kurulu müdürlüğünü de Ahmet Kemal Bey yapmıştır. Macarzâde Hakkı Bey karikatürleriyle dergiye canlılık katmış, Satvet-i Milliye karikatür yayınlayan ilk Millî Mücadele gazetesi olmuştur. Gazete bir ilke daha imza atmıştır; resim basımında kullanılan çinkograf elde edemedikleri için ilk ke

ÇEÇEN İNGUŞ SÜRGÜNÜ ve 23 ŞUBATTA MEYDANA GELEN OLAYLAR

  Günün Olayı Çeçen İnguş Sürgünü   İkinci Dünya Savaşı’nda Sovyetler Birliği’ne karşı saldırıya geçen Almanlar, düşmanının gıda ve enerji ikmalini engelleyerek savaşı lehlerine çevirmek istediler. Bu amaçla Kafkasya’daki petrol üretim bölgelerine sahip olmayı amaçlayan Almanlar, Sovyetler Birliği’nin Azerbaycan’dan sonraki en zengin petrol rezervlerine sahip Çeçenistan’ın Grozni petrol bölgesini ele geçirmek için harekete geçti. Çeçen-İnguş Cumhuriyeti’nin bazı bölgelerini işgal eden Almanlar   başkent Grozni’ye giremedi ve Stalingrad yenilgisinden sonra Nazi birlikleri Kuzey Kafkasya’dan güçlerini çekmeye başladı. Savaşta Sovyet güzleri hakim duruma geçmeye başladıktan sonra Stalin, Almanların Sovyet topraklarındaki ilerleyişinden başta Çeçen ve İnguşlar olmak üzere bölgedeki Kalmıklar, Balkarlar, Karaçaylar, Mesket Türkleri, Kırım Tatarları ve Volga Almanlarını sorumlu tuttu. Stalin yönetimi tüm Çeçen ve İnguşların sürgün edilmesi kararı aldı. “Çeçen ve İnguşların, Almanla