Ana içeriğe atla

ÇEÇEN İNGUŞ SÜRGÜNÜ ve 23 ŞUBATTA MEYDANA GELEN OLAYLAR

 


Günün Olayı

Çeçen İnguş Sürgünü

 İkinci Dünya Savaşı’nda Sovyetler Birliği’ne karşı saldırıya geçen Almanlar, düşmanının gıda ve enerji ikmalini engelleyerek savaşı lehlerine çevirmek istediler. Bu amaçla Kafkasya’daki petrol üretim bölgelerine sahip olmayı amaçlayan Almanlar, Sovyetler Birliği’nin Azerbaycan’dan sonraki en zengin petrol rezervlerine sahip Çeçenistan’ın Grozni petrol bölgesini ele geçirmek için harekete geçti.

Çeçen-İnguş Cumhuriyeti’nin bazı bölgelerini işgal eden Almanlar  başkent Grozni’ye giremedi ve Stalingrad yenilgisinden sonra Nazi birlikleri Kuzey Kafkasya’dan güçlerini çekmeye başladı.

Savaşta Sovyet güzleri hakim duruma geçmeye başladıktan sonra Stalin, Almanların Sovyet topraklarındaki ilerleyişinden başta Çeçen ve İnguşlar olmak üzere bölgedeki Kalmıklar, Balkarlar, Karaçaylar, Mesket Türkleri, Kırım Tatarları ve Volga Almanlarını sorumlu tuttu. Stalin yönetimi tüm Çeçen ve İnguşların sürgün edilmesi kararı aldı.

“Çeçen ve İnguşların, Almanla ile işbirliği yaparak Sovyet yönetimine ve güçlerine karşı savaştığını, komşu bölgelerdeki kolektif çiftliklere karşı haydutça saldırılar düzenlediğini” ileri süren Stalin yönetimi, 23 Şubat 1944’te sürgün kararını uygulamaya başladı.

Bu karar gereğince 500 bin civarında Çeçen-İnguş, yük trenlerine bindirilerek başta Sibirya ve Kazakistan olmak üzere Orta Asya’ya sürüldü. Her ailenin yalnızca 20 kilo eşya taşımasına izin verildi. Rusya Sosyalist Federatif Sovyetler Cumhuriyeti sürgüne gönderilenlerin evlerine, topraklarına ve hayvanlarına el koydu. Evleri Rusya’dan getirilen Ruslara tahsis edildi. Bu sürgün sırasında çok sayıda katliam gerçekleştirildi. Bunlardan biri de Haybah köyünde gerçekleştirilen ve çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere 700 kişinin ölümüne neden olan katliamdı. Sovyet polisleri Haybah köyünde yaşayan 700 kişiyi kadın, erkek, ihtiyar, çocuk ayrımı yapmaksızın ahırlara doldurarak diri diri yaktılar.

Sürgüne gönderilenlerin yaklaşık yüz bini yük yolda soğuk ve açlıktan öldü. Yerleştirildikleri yerlerde de iklim koşulları, ağır çalışma şartları ve salgın hastalıklar sonucu ölenlerin sayısı arttı. Her 10 eve bir askeri gözlemci verildi. Bulundukları yerden sadece üç kilometre uzaklaşabilme hakkı verilen Çeçen ve İnguşlar, her ay güvenlik güçlerine kayıt yaptırmak zorundaydı.

Sovyet yönetimi 26 Kasım 1948’de yayınladığı bir bildiriyle, sürgünlerin yurtlarına geri dönme haklarından mahrum olduğu, süresiz sürgünde kalacaklarını duyurdu.

Stalin’den sonra Sovyetler Birliği’nin başına geçen Nikita Kruşcev 25 Şubat 1956’da yaptığı konuşmada, “Aklı başında bir insanın; kadın, çocuk, yaşlı, komünist ve komsomol  ayrımı yapmadan o bölgede yaşayan herkesi, bazı kişilerin veya bir grup insanın yaptığı hareketlerden sorumlu tutarak toplu halde sürgün edilmesini anlamak zordur.” Diyerek sürgünü eleştirdi. Sürülenlerin vatanlarına dönüşüne izin verildi.

Ocak 1957’de SSCB Silahlı Kuvvetleri Başkanlığı ve Yüksek Sovyet Başkanlığı kararnameleri ile Çeçen-İnguş Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti tekrar kuruldu. Dağıstan ve Gürcistan’a verilen Çeçen toprakları da alındı ve Cumhuriyet’e bağlandı.  Çeçen ve İnguş dillerindeki yer isimleri yeniden verildi. Çeçen ve İnguşların birçoğu anavatanına ancak 1959 baharında dönebildi. 1959’da Çeçenlerin sadece % 60’ı ve İnguş’ların da % 50’si anavatanlarında yaşıyordu.

23 Şubat 1944’te başlayan ve yüz bini aşkın can kaybının yaşandığı sürgün, Çeçen-İnguş halkının tarihindeki en büyük felaketlerden biri olarak kayıtlara geçti.

 

23 Şubatta Meydana Gelen Olaylar

1653 - Batı Anadolu'daki şiddetli depremde, Denizli, Nazilli, Tire ve Uşak'ta evler yıkıldı, binlerce kişi öldü ve yaralandı.

1878 - Tatar yazar Ayaz İshaki doğdu

1919 - İtalya'nın İzmir temsilcisi, Nurettin Paşa'yı ziyaret ederek İzmir'in Yunanlılara verileceğini haber verdi "İtalyan yönetimine taraftar olduğunuzu gösteriniz! . .. " dedi. Nurettin Paşa "Şimdilik hiç bir devletin denetimine girmeyi düşünmüyoruz" karşılığını verdi.

1919- Karadeniz bölgesinde toplanan bazı Rum ileri gelenleri Rum Karadeniz Cumhuriyeti kurulması için çalışmayı kararlaştırdılar. Binyatoğlu, Kolossi, Theodis imzalarıyla bu istek İstanbul'daki İngiliz Yüksek Komiserliğine de bildirildi.

1920- İngiliz Yüksek Komiseri Robeck'ten Curzon'a: Bizim aldığımız kararlara saygı duymayan tek halk Türkiye halkıdır. Anadolu'daki bütün hareketleri Mustafa Kemal tertipliyor. Milliyetçiler, kendi sultanlarına ihanet ediyorlar. Müttefikleri kızdırıyorlar.

1921- Mücahit Grubu'nun adı Muharip Grubu'na çevrildi. Genelkurmay'ın gizli haber alma, casusluk ve karşı-casusluk işlerini yürütmek üzere 23 Eylül'de kurulan örgütün adı, daha sonra Felah Grubu'na çevrilecek

1921 - Yunanlılar Yalova'yı üçüncü defa işgal etti. Kasaba kesin olarak 19 Temmuz1921'de kurtulacak.

1922- Yunan Başbakanı Gunaris, Curzon'a bir mektup göndererek barışın geciktiğini, Yunanistan'ın iktisadi kaynaklarının bütünüyle tükendiğini, Türklerin silahlandığını, Müttefiklerin buna göz yumduğunu, yakında askeri harekâtın başlayabileceğini, bunun Yunan ordusu için büyük bir tehlike olduğunu bildirdi.

1922- Mebusların müteahhitlik yapmaları bir kanunla yasaklandı. Bu konuda önergenin verildiği 18'de Meclis, mebusların dava vekilliği yapmalarını da yasaklamıştı.

1944 - Büyük Çeçen Sürgünü; bu sürgünle 500 bin Çeçen-İnguş, anavatanlarından Orta Asya'ya sürüldü.

1945 - Türkiye - ABD ikili yardım antlaşması imzalandı.

1945 - Türkiye, Nazi Almanyası ve Japon İmparatorluğu'na savaş ilan etti.

1946 - Şair, bürokrat ve siyasetçi Ömer Bedrettin Uşaklı vefat etti

1971 – Şair Halit Fahri Ozansoy vefat etti

1977 - Ortadoğu Teknik Üniversitesi Rektörü Hasan Tan, Okulu kapattı. Öğrenciler, jandarma gözetiminde yurtları terk etti. 14 Şubat'ta Rektör olarak atanan Hasan Tan, öğrenciler tarafından protesto edilmişti.

1978 - Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) kuruldu.

1988-  Anayasa Mahkemesi’nin RP’nin kapatılmasına ilişkin gerekçeli kararını açıkladı.

1994 - Cep telefonu şebekeleri hizmete açıldı.

2001 - Standart and Poors, Türkiye’nin kredi notunu düşürdü.

2005 - MERNİS-Kimlik Paylaşımı Sistemi Projesi, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da katıldığı törenle uygulanmaya başlandı.

2010 - Balıkesir'in Dursunbey ilçesine bağlı Odaköy'deki bir maden ocağındaki grizu patlamasında 13 kişi öldü, 18 kişi yaralandı. (bknz. Odaköy maden kazası)

2020 - İran-Türkiye depremleri: İran'ın Batı Azerbaycan Eyaleti'nin Hoy ilinde meydana gelen 5.8 Mw ve 5.9 büyüklüğündeki depremlerde İran'da 75 kişi yaralandı, Van'da ise 10 kişi öldü, 50 kişi yaralandı.

 

Yorumlar

Son bir ayda en çok okunanlar