Günün Portresi
Türk
tarihinin en cesur kadınlarından birisi olarak gördüğüm ressam Mihri Müşfik
Hanım 26 Şubat 1886 tarihinde doğdu…
Mihri
Müşfik Hanımın cesareti farklı bir cesarettir… Deli cesaretidir…
Resim
yapmayı günah gören, insan resmi yapmayı ise küfre eşdeğer tutan bir toplumda
resim yapmaya başlamak,
Kızların
ilk mektebe bile gönderilmediği, bir kadının yabancı bir erkekle aynı mekânda
kalmasının zina olarak algılandığı bir dönemde saray ressamı İtalyan Zonaro’dan
resim dersi almak,
Kadınların
komşularına gitmesinin bile sorgulandığı bir dönemde, henüz 17 yaşında bir genç
kızken, sanat aşkına, resim aşkına sahte pasaport ayarlayıp, İtalya’ya kaçak
gitmek, oradan Fransa’ya geçmek,
Fransa’da
ünlü ressamlardan dersler almak, kiraladığı evin bir bölümünü erkek kiracılara
kiralamak,
Avrupa’nın
ünlü kişilerinin portrelerini yapacak kadar ünlenmek, ilk kez bir Papanın
resmini yapan Müslüman kadın ressam unvanına sahip olmak,
Yurtdışında
sergi açan ilk Türk Kadın ressam olmak,
İstanbul’da
Kadınlara yönelik ilk Güzel Sanatlar Akademisini (İnas Sanayi-i Nefise Mektebi)
açmak, oranın müdürlüğünü yapmak,
Hamamdan
topladığı azınlık kadınların nü resimlerini kadın öğrencilerine yaptırmak,
Sultan’ın
aynı zamanda Halife olduğu Şeriatla yönetilen, ancak “Şeriat İsterük”
çığlıklarının sık sık duyulduğu Osmanlı’nın başkenti İstanbul’da, özel olarak
aldığı izinlerle bayan öğrencilerine polis korumasında da olsa açık havada
resimler yaptırmak,
Yaşlı
da olsa erkek modellerin resimlerini bayan öğrencilerine yaptırmak, genç erkek
modeller için izin alamayınca, arkeoloji müzesinden getirttiği çıplak erkek
heykellerini model olarak kullanmak,
Dekolte
sayılacak kıyafetlerle oto portrelerini yapmak,
Tevfik
Fikret’in cenazesi sırasında mezarına inerek, yüzünün kalıbını çıkarmak ve bu
kalıptan yararlanarak Türkiye’de ilk maskı yapmak,
Erkek
egemen bir toplumda Edebiyatı Cedide’nin erkek sanatçıları ile eşit ölçüde
arkadaşlık kurmak,
Çok
zengin ve asil bir aileden gelmesine rağmen, sanat uğruna zaman zaman çok zor
ve sefil bir hayat yaşamayı göze almak,
Bir
kadın olarak, bohem bir hayatı tercih etmek,
Cesaretin
en büyüğü değil midir?
Bugün
için bile, toplumun değer yargılarını sarsan, fazla çılgın, uç, aşırı özentili
olarak nitelendirilebilecek bu eylemler, canını ortaya koymak kadar, hatta çok
daha fazla cesaret isteyen eylemler değil midir?
Ben
Mihri Müşfik’in yaşadıklarını öğrenince çarpıldım… Yaptıklarının bir bölümü değer yargılarımla
uyuşmasa da, bu cesur kadına hayran kaldım…
Mihri
Müşfik Hanım hakkında yazdığım geniş yazıyı aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz;
http://fazlikoksal.blogspot.com/2018/04/cesur-ve-cilgin-bir-kadin-ressam-ilk.html
26
Şubatta Meydana Gelen Olaylar
1618
– Genç Osman lakabıyla bilinecek olan II. Osman tahta çıktı
1886
– İlk Kadın Ressamımız Mihri Müşfik Hanım doğdu.
1910
- İstanbul'da ilk solcu dergi, "İştirak" yayımlanmaya başladı. Dergi
Hüseyin Hilmi tarafından çıkarıldı.
1919-
Söke Rumlarının 7 gün önceki ayaklanmasını bastırmak üzere Ôdemiş'ten bir alay
gönderildi. Silahlarını bırakarak yurdu terk etmeleri konusunda isyancılarla
anlaşma yapılacaktır.
1919-
Hükümet, İngilizlerin 24 tarihli isteklerine cevap vererek Kayseri
Mutasarrıfıve Ankara Valisi'nin değiştirildiğini haber verdi.
1921-
Atatürk’ün, Philadelphia’da yayımlanan Public Ledger gazetesi muhabiri Clarence
K. Streit’in sorunlarına cevabı: “Biz milletlerin kendi mukadderatını bizzat
tayin etmeleri ilkesinin Müslümanlar dahil bütün milletlere samimî bir sekilde
tatbik edilmesi halinde, insanlığı harbin felâketlerinden kurtarabileceğine
inanıyoruz. Türkiye’nin bugünkü ve gelecekteki rejimi “Egemenlik kayıtsız
sartsız milletindir”esasına dayalı olacaktır”
1925
- Fransızların yönetiminde bulunan Tütün Rejisinin (tekelinin), 1 Mart 1925'ten
itibaren lağvedildiğine ilişkin yasa, TBMM'de kabul edildi.
1926
- Türkiye İstatistik Kurumu (o dönemki adıyla Merkezi İstatistik Dairesi)
kuruldu.
1930
– İttihat Terakki’nin kurucularından Ahmet Rıza Bey öldü
1934
- İstanbul Belediyesi, evlerin bazılarında görülen "kafes"lerin
(cumbaların) kaldırılmasını kararlaştırdı.
1936
- Fatih-Harbiye tramvayı, Beyoğlu'nda devrildi; iki kişi öldü, 30 kişi
yaralandı.
1943
- İstanbul'da Varlık Vergisi'ni ödemeyen 160 kişi, Aşkale'ye gönderildi.
1952
- Winston Churchill, Birleşik Krallık'ın atom bombasına sahip olduğunu ilan
etti.
1954
– Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan doğdu.
1959
- Akademisyen ve siyasetçi Ahmet Davutoğlu doğdu
1961
- Eski Millî Eğitim Bakanlarından Hasan Âli Yücel öldü.
1976
- Türkiye ile Amerika Birleşik Devletleri arasında, "Savunma İşbirliği
Anlaşması" imzalandı.
1985
- Tarık Akan 35. Berlin Film Şenliğinde Jüri Özel Ödülü'nü kazandı. Ödül, Zeki
Ökten'in yönettiği Pehlivan adlı filmdeki rolüyle verildi. Ancak, Tarık Akan
pasaport verilmediği için ödül almaya gidemedi.
1992
- 200 metre uzunluğunda tünel kazan 11 tutuklu, Kayseri Cezaevi'nden firar
etti.
1992
- Hocalı Katliamı: Azerbaycan'ın Hocalı kentine giren silahlı Ermeni gruplar,
Hocalı’da katliam yaptı.
1994
- Romancı ve gazeteci Tarık Buğra vefat etti
1998
- Nutuk, Rumcaya çevrildi.
2001
- Taliban örgütü mensupları, Afganistan'ın Bamyan kentindeki Buda heykellerini
tahrip etti.
2007
- Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi, Hizbullah adına 1990-1994'te çok sayıda
kişinin öldürülmesi ve yaralanması eylemlerini gerçekleştirdikleri gerekçesiyle
13 yıldır yargılanan 34 sanıktan, 20'sini ağırlaştırılmış müebbet hapis
cezasına çarptırdı.
Yorumlar
Yorum Gönder