Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mart, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

BÜLENT ECEVİT ve ŞİİR ÇEVİRİLERİ 31 Mart

  Günün Hatırlattığı BÜLENT ECEVİT ve ŞİİR ÇEVİRİLERİ Bugün 31 Mart olunca, “Tarihte Bugün”de olağan olarak 31 Mart ayaklanmasından bahsedilmesi beklenir. Oysa 31 Mart ayaklanması 31 Mart’ta gerçekleşmemiştir.   Rumi takvimle 31 Mart 1325'te gerçekleşmiştir. Bu da Miladi takvimle 13 Nisan 1909 tarihine denk gelmektedir. Dolayısıyla bugün sizlere farklı bir konudan bahsedeceğim… 31.Mart.2000 tarihinde resmi bir ziyaret için Hindistan'da bulunan Başbakan Bülent Ecevit, 16 yaşından beri bu ülkeyi ziyaret etmeyi düşlediğini belirterek, "Rüyalarım gerçek oldu" demiş… Bu yabancı ülkeye giden bir devlet adamının nezaket sözleri mi yoksa bir gerçeğin ifadesi mi? Hindistan, daha doğrusu Hindistanlı büyük şair Rabindranath Tagore gerçekten Bülent Ecevit’in hayatında önemli bir yer tutar.   Henüz 15 yaşında iken babası Fahri Ecevit’in    Bahçıvan adlı bir şiir kitabı okuduğunu görür. Babası’nın da tavsiyesi üzerine okuduğu Tagore’un bu kitabından çok etkilenir. Ardınd

Kurtuluş Savaşının Manevi Reisi Rıfat Börekçi ve 30 Mart

  GÜNÜN PORTRESİ Kurtuluş Savaşının Manevi Reisi Mehmet Rıfat BÖREKÇİ 29 Kasım 1860’da Ankara’da doğdu. Önce sıbyan mektebini, sonra Ankara Rüştiyesini bitirdi. İstanbul’a giderek Beyazıt dersiamlarından Âtıf Bey’in derslerine katıldı ve icâzet aldı. Açılan bir imtihanı kazanarak 17 Şubat 1890’da Ankara’daki Fazliye Medresesi’ne müderris oldu. 22 Ekim 1898’de Ankara İstînaf Mahkemesi üyeliğine tayin edildi. 18 Mart 1907’ye kadar bu görevde kaldı. 7 Aralık 1907’de Ankara müftüsü olarak görevlendirildi. Görevleri sırasında çeşitli paye ve nişanlarla ödüllendirildi. Millî Mücadele’nin ilk yıllarında Ankara Müdâfaa-i Hukuk Cemiyeti’ni kuran ve bu cemiyetin başkanı olan Rifat Efendi Millî Mücadele’yi destekledi. 23 Nisan 1920’de Menteşe’den (Muğla) milletvekili seçilerek ilk meclise katıldı. Bu arada Şeyhülislâm Dürrîzâde’nin Millî Mücadele aleyhinde verdiği fetvayı reddeden bir fetva verdi.  Hâkimiyet-i Milliye  gazetesinde neşredilerek yurdun her tarafına dağıtılan bu fetva halkın M

FUAT UZKINAY ve 29 Mart'ta Meydana Gelen Olaylar

  Günün Portresi FUAT UZKINAY Türk Sinemasının İlk Görüntü Yönetmeni 1888 yılında Üsküdar'da doğdu. İlk ve ortaöğrenimini İstanbul'da yaptı. İstanbul Darülfünu fizik-kimya bölümüne girdi. Bir yandan okurken, diğer taraftan öğretmen yardımcılığı yaptı. İkinci Meşrutiyet'in ilanından sonra, sinemaların çoğalması, sinemaya ilgiyi artırdı. Fuat Uzkınay sinemaya ilgi duyanların başında geliyordu. Uzkınay, çalıştığı okulda öğrencilere sinema dersleri verdi. İstanbul’da sinema işletmeciliği yapan Sigmund Weinberg'den sinema makinasının çalıştırılmasını öğrenerek ve öğrencilere filmleri kendisi oynattı. Böylece Uzkınay'ın aracılığı ile sinema ülkemizde ilk kez okula girmiş oldu. Kemal Seden'le birlikte 6 Temmuz 1914'te Ali Efendi Sineması’nı açtılar. Aynı yıl Uzkınay yedek subay olarak silahaltına alındı. Askerliğini yaparken 14 Kasım 1914 Cumartesi günü Ayastefanos'taki Rus Abidesi'nin yıkılışını 150 metrelik filme çekerek, Türk sinemasında ilk film

Antepli Şahin Bey 28 Martta Meydana Gelen Olaylar

  Günün Portresi ANTEPLİ ŞAHİN BEY   Asıl adı Mehmet Sait olan Şahin Bey, 1877 yılında Gaziantep'de doğdu.   Küçük yaşta babası vefat ettiğinden dayısı tarafından büyütüldü.     1899'de Yemen'e er olarak giden Mehmet Sait, Yemen cephesinde gösterdiği kahramanlıklar nedeniyle başçavuş oldu. 1911'de Trablusgarb harbine gönüllü olarak katılan, Balkan savaşlarında Çatalca cephesinde, Galiçya'da 15. Kolorduda savaşan, tehlikeli görevlere gönüllü olarak koşan, vatanperverliği, ahlakı ile dikkatleri üzerinde toplayan Mehmet Sait, 1917 Ekiminde Sina Cephesinde iken başarıları nedeniyle Mülazım-ı Evvel ( teğmen) oldu. 1918 yılında Sina cephesinde İngilizlerle esir düştü. Mısır'daki İngiliz esir kampında 1919 Aralık ayı başlarına kadar esir olarak kalan Mehmet Sait, Mondros ateşkes anlaşmasından sonra serbest bırakıldı.   Esaret dönüşü Birecik Askerlik Şubesi Başkanı olarak tayin edilen Mehmet Sait Bey aynı zamanda Kilis-Antep yolu Kuvayı Milliye komutanı olarak da

Servet-i Fünun Dergisinin yayına başlaması ve 27 Martta meydana gelen olaylar

  Türk Edebiyatında Bir Döneme, Bir Akıma Adını Veren Dergi SERVET-İ FÜNÜN 27 Mart 1891 - 26 Mayıs 1944   27 Mart 1891 günü 130 yıl önce bugün kurulan Servet-i Fünun dergisi Türk edebiyatında, bir edebi topluluğun oluşmasına ortam hazırlayan ve bu topluluğa adını veren ilk dergidir. Servet-i Fünun, Edebiyat-ı Cedide, Fecr-i Âtî ve Yedi Meşale gibi önemli edebiyat topluluklarının da yayın organı da olan dergi, Türk basının en uzun ömürlü edebiyat dergisidir.  26 Mayıs 1944 tarihine kadar   yayın hayatını sürdüren Servet-i Fünûn, her ne kadar edebiyat dergisi olarak bilinirse de; aynı zamanda   fen, magazin ve sanat konularına de yer veren bir dergiydi. Zaten "fenlerin serveti (bilimlerin zenginliği) “ anlamına gelen ismi de Sevet-i Fünun’un yalnızca edebiyat muhtevalı bir dergi olmadığının göstergesidir. Servet-i Fünun 54 yıl süren yayın hayatı boyunca 2464 sayı yayımlanmıştır. Derginin kurucusu ve sahibi olan Ahmet İhsan Tokgöz, (1868 - 1942) başyazarlık görevini de u