Ana içeriğe atla

Ziya Gökalp ve 23 Mart'ta meydana gelen olaylar

 


Günün Portresi
Ziya Gökalp

 Atatürk'ün fikirlerimin babası diye tanımladığı, Türkçülüğün ideologlarından, yazar, sosyolog, düşünür, şair, folklar araştırmacısı, tarihçi, yayıncı ve siyasetçi Ziya Gökalp 23 Mart 1876’da Diyarbakır’da doğdu. Asıl adı Mehmet Ziya’dır. Gökalp’in babası, Müftüzâdeler ailesine mensup Diyarbakır vilâyet evrak müdürü Tevfik Efendi, annesi Diyarbakır’ın tanınmış ailelerinde Piriççizâdeler’in kızı Zeliha Hanım’dı.

Mehmet Ziya, Diyarbakır’daki iki farklı mahalle mektebinde okuduktan sonra Diyarbakır Askerî Rüştiye’sine girerek 1890 yılında buradan mezun oldu. Bir yıl kadar özel öğrenim gördü; ardından yeni açılmış olan Diyarbakır Mülkî İdadisine ikinci sınıftan başladı. İdadide bir taraftan Gazâlî, Fârâbî, İbn Rüşd, Muhyiddin İbnü’l-Arabî, Mevlânâ gibi İslâm düşünürlerini, ilerletmeye çalıştığı Fransızca’sı ile Batı kültürünün önemli kitaplarını okurken bir taraftan da Léon Cahon, Süleyman Paşa ve Ahmet Vefik Paşa’nın Orta Asya Türk tarihiyle ilgili kitaplarını inceliyordu.

Dördüncü sınıfa geçtiği zaman yedi yıla çıkarılan idadi programında, daha önce gördüğü dersleri tekrar etmek zorunda kalacağı için öğrenimine İstanbul’da devam etmek düşüncesiyle tasdikname aldı. Aile büyüklerinin İstanbul’a gitmesini engellemeleri diğer ruhî sıkıntılarına eklenince başına bir kurşun sıkarak intihar teşebbüsünde bulundu. Sağlığına kavuştuktan sonra İstanbul’a gitti ve Mülkiye Baytar Mekteb-i Âlîsi’ne kaydoldu. Burada okurken hem daha fazla okumaya başladı, hem de sosyal çevresi gelişti. Azerbaycanlı aydın Hüseyinzâde Ali, İttihatçı İshak Sükûtî ve Doktor İbrahim Temo ile tanıştı. Onların görüşlerinden yararlandı.  Bu mektebin dördüncü sınıfına geçtiği yıl gizli toplantılara katılmak, izinsiz cemiyet kurmak ve zararlı yayınları okumakla suçlanarak tevkif edildi. Bir müddet sonra serbest bırakılıp İstanbul’a döndüyse de okula alınmadı; ayrıca muhakeme edilmeden on ay Taşkışla’da, iki ay da Mehterhâne Hapishanesi’nde yattı. Diyarbakır’da zorunlu ikamete tabi tutuldu. 1900 yılında amcasının kızı Vecihe Hanım’la evlendi. Bir ara askerî rüştiyede Fransızca öğretmenliği yaptı. Gökalp’in hapishane hayatını takip eden Diyarbakır’daki dokuz yıllık mecburi ikameti daha onu disiplinli bir okuma yazma eylemine yöneltti.  ilk yazılarını Diyarbakır Vilayet Gazetesinde yayımladı.

Meşrutiyet’in ilânından sonra 22 Ekim 1908 tarihinde İttihat ve Terakkî’nin Diyarbakır şubesini kurdu. Aynı yıl fırkanın bölge müfettişi oldu. 18 Eylül 1909’da Selânik’te toplanan İttihat Terakki kongresinde merkez heyeti üyeliğine seçildi. Daha sonra ailesini de alarak Selânik’e giden Gökalp, yeni açılan Selânik İttihat ve Terakkî Mekteb-i Sultânîsi’nde Türkiye’de ilk defa sosyoloji dersleri vermeye başladı. Ziya Gökalp Selânik’te kaldığı süre içinde Ömer Seyfettin ve Ali Canip Yöntem ile birlikte  Genç Kalemler dergisini çıkardı. Yazılarını bu dergide yayımladı. Sık sık gençlere yönelik konferanslar seminerler düzenledi. Onlara “yeni lisan” akımı hakkında bilgi verdi; Durkheim, Fouillée, Tarde, le Bon gibi Fransız sosyologlarını tanıttı, bunları Muhyiddin İbnü’l-Arabî ile karşılaştırır.

1912 Martında yenilenen Meclis-i Meb‘ûsan seçimlerinde Ergani Madeni mebusu oldu. Meclis feshedilince önce Dârü’l-hilâfeti’l-aliyye Medresesi’nde ve Dârü’l-muallimât’ta, ardından Dârülfünun’da sosyoloji dersleri verdi. İstanbul’da bulunduğu sürece Yûsuf Kemal’le beraber İktisat Cemiyeti’ni kurdu; Türk Yurdu, Halka Doğru, Türk Sözü, İslâm Mecmuası, İktisâdiyyat Mecmuası, İctimâiyyat Mecmuası, Millî Tetebbûlar Mecmuası, Muallim, Yeni Mecmua gibi yayın organlarında yazılar yazdı; Kızıl Elma ve Yeni Hayat adlı şiir kitaplarıyla Türkleşmek, İslâmlaşmak, Muâsırlaşmak başlıklı kitabının nüvesi olan makaleleri de yayımladı..

İstanbul’un İngilizler tarafından işgali üzerine tevkif edildi (28 Ocak 1919). Bir süre Bekir Ağa Bölüğü’nde tutuklu kaldı; arkasından savaş ve katliam suçlarından yargılanarak birçok Osmanlı aydını ve subayı ile birlikte Malta’ya sürüldü. Malta’da imkanların elverdiği ölçüde,  sürgünlere  Türk tarihi, Türk medeniyeti, devlet teşkilâtı gibi konular üzerinde konferanslar verdi.

19 Mayıs 1921’de sürgünün sona ermesi üzerine Türkiye’ye dönen Ziya Gökalp, Diyarbakır’a yerleşti. Gökalp burada Küçük Mecmua’yı yayımladı. Otuz üç sayı çıkan dergide fikrî, felsefî yazıları ve şiirleri yanında yeni rejimi destekleyen makaleler Kaleme aldı. Diyarbakır Gençlik Derneği’nde ve mekteplerde dersler, konferanslar verdi. Ankara’da çıkan Hâkimiyet-i Milliye gazetesine de yazılar yazdı.

Ankara hükümetinin Maarif Vekâleti İlim Encümeni üyesi, ardından da Telif ve Tercüme Heyeti reisi oldu. Birinci meclisin feshedilip yeni seçimlere gidileceği aylarda Gökalp Atatürk’ün isteği üzerine Hâkimiyet-i Milliye gazetesine bir seri yazı yazdı. Bu makaleler Halk Fırkası’nın (Cumhuriyet Halk Partisi) kuruluşunda ve hazırlık çalışmalarında yol gösterici oldu. Ayrıca Atatürk’ün dokuz umde olarak tespit ettiği parti programını Gökalp Doğru Yol adlı bir el kitabıyla destekledi ve bu umdelerin sosyolojik açıklamalarını yaptı.

İkinci meclise Diyarbakır mebusu olarak giren Gökalp, ölümüne kadar geçen kısa sürede Türkiye Büyük Millet Meclisi Maarif Encümeni’nde çalıştı.11 Ağustos 1923’te toplanan II. Büyük Millet Meclisi’ne Diyarbekir mebusu olarak katıldı. Bu arada sağlığının bozulması ve Ankara’da tedavisinin güçleşmesi üzerine kaldırıldığı İstanbul Fransız Hastahanesi’nde 25 Ekim 1924’te öldü.

Ziya Gökalp Bey’in cenazesi, 26 Ekim sabahı Fransız hastanesinde yıkandıktan sonra Türk bayrağına sarılı na’şı tramvay hattı (bugünkü İstiklal Caddesi) boyunca protokol ve binlerce katılımcı nezaretinde, dualarla Ayasofya Camii’ne getirildi, burada cenaze namazı, çok kalabalık cemaatin iştirakiyle kılındı, defnedilmek üzere Sultan Mahmut Türbesi’ne getirildi. Defin töreninde Türk Ocağı ve ocaklılar adına Dr.Fethi Bey (Tevetoğlu), eski Selanik Şehbenderi Fahreddin Hayri Bey, Baytar Mektebini temsilen bir genç, Azerbaycan Türkleri adına Azerbaycan Şura-i Milli Reisi Sabıkı Resulzâde Mehmed Emin Bey, Darülfünun Emini(Rektörü) İsmail Hakkı (Baltacıoğlu) Bey konuşma yaptıktan sonra defin gerçekleşti.

Mustafa Kemal Paşa, Ziya Gökalp’ın ölümüne çok üzülmüştü. Ailesinin yanında olduğunu ve onlara her türlü desteği vermeği arzu ettiğini ifade etmek için de Ziya Gökalp’ın eşine aşağıdaki telgrafı çekti:

“İstanbul Valiliği aracılığıyla Ziya Gökalp Bey’in eşi Hanımefendiye,

Değerli eşiniz Ziya Gökalp Bey’in bütün Türk Dünyası için büyük bir kayıp oluşturan sonsuz yokluğundan (ölümünden) ileri gelen başsağlığı duygularımı ve Türk milletinin içten, yürekten üzüntülerini temiz kişiliğinize sunar ve Türk Milleti ve hükümetinin, büyük düşünürünün ailesi hakkındaki sevecen duygularını iletirim efendim.

Cumhurbaşkanı

Gazi Mustafa Kemal

Eserleri

Şaki İbrahim Destanı, İlm-i İçtima’ Dersleri, Kızıl Elma, Rusya’daki Türkler Ne Yapmalı,  Türkleşmek-İslamlaşmak-Muasırlaşmak, Yeni Hayat, Türk Töresi, Türkçülüğün Esasları, Doğru Yol, Altın Işık       Türk Medeniyet Tarihi,

 

23 Martta Meydana  Gelen Olaylar

625 - Arabistan'da Müslümanlarla Kureyşler arasında, Uhud Savaşı başladı.

1855 - Dolmabahçe Camii ibadete açıldı.

1976 – Ziya Gökalp Doğdu

1918 - Sovyet Sosyalist Tatar-Başkurt Cumhuriyeti kuruldu.

1919- Hükümet, bir kararname ile 23 Aralık 1918 tarihli genel affın, yayını tarihine kadar olan suçlan da kapsayacağını açıkladı. 23 Aralık'ta çıkarılan söz konusu kararname, Vahdettin'in tahta geçtiği 3 Temmuz 1 9 1 8 tarihine kadar işlenmiş suçlan affetmiş, Ermenileri tehcir olaylarını, savaş suçlarını ve İngiliz esirlerine kötü davranmak suçlarını af dışı bırakmıştı.

1913 - Ressam, karikatürist, yazar ve film yönetmeni Abidin Dino doğdu.

1920 - Harbiye Bakanı Fevzi Paşa, Ankara'ya ve Anadolu'daki birliklere gönderdiği genelgede, ateşkes hükümlerine aykırı bütün hareketlerden kaçınılmasını ihtar etti. Huzur ve sükunun devamına son derece dikkat etmelerini istedi

1920 - Mustafa Kemal'in genelgesi: Düşman lehinde propaganda yapanlar, milli eylem ve kararlara fiilen muhalefet ederek düşmanların amaçlarına hizmet edenler, casusluk yapanlar, hemen tutuklanıp cezalandırılacak. Kolordulara ve Refet Bey'e: Peyamı Sabah, Serbesti, Alemdar, Bosfor, Entent gazeteleri ile Rumca ve Ermenice gazetelerin Anadolu'ya sokulmaması

1920- İngilizlerin İstanbul Genel Karargâhı’nın raporuna göre Padişah, İstanbul'un işgalinden ötürü memnun! Çünkü böylece İstanbul'daki milliyetçilerden kurtulmuş bulunuyor. Yoksa, onlardan kurtulma işini, daha küçük kuvvetlerle kendisi yapmak zorunda kalacaktı. Yüksek komiserlerin, işgalin geçici olduğunu ve Sultan'ın otoritesini sağlamlaştırmak amacını güttüğünü açıklamaları da Saray'da memnunluk yarattı.

1921- İnebolu'da bulunan Şehzade Fuat Efendi, Padişah'ın Sevr Anlaşması lehinde Tevfik Paşa'ya çektiği telgraf konusunda bir gazetecinin sorusuna "Çektiyse Damat Ferit ve avenesinin iğfali sonucudur, önemi de yok, çünkü milletimizi Büyük Millet Meclisi temsil ediyor" dedi.

1922- Müttefiklerin Paris'te başlayan Dışişleri Bakanları toplantısı devam ediyor. Fransız Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Poincare, "Anadolu'yu boşaltmaya hazır olduğumuzu açıklayalım. Fransız ve İngiliz İmparatorluklarındaki Müslümanları tatmin etmek için de bu gerekli" dedi. Azınlıklar konusunda Sevr projesine göre daha kapalı bir ifade kullanılmasına karar verildi. Çukurova’da Ermenilere yurt verilmesini isteyen Curzon, yalnız kaldı.

1923 - Mübadele sonucu Selanik'ten gelen Türkler, Didim'e ulaştılar.

1931 - Türk çocuklarının ilk öğrenimlerini Türk okullarında yapmalarını zorunlu kılan kanun kabul edildi.

1933 - Alman Millî Meclisi Reichstag, Adolf Hitler'e kararnamelerle ülkeyi yönetme yetkisi verdi.

1946 - Zekeriya Sertel ile Sabiha Sertel, Cami Baykut ve Halil Lütfi Dördüncü, çeşitli hapis cezalarına çarptırıldı. Daha sonra karar, Yargıtayca bozuldu ve gazeteciler serbest bırakıldılar.

1959 - Ankara'da yayınlanan Öncü gazetesi, süresiz olarak kapatıldı.

1960 - Said Nursi öldü.

1971 - Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu liderlerinden Deniz Gezmiş'in arkadaşları, Hüseyin İnan ve Mehmet Nakipoğlu yakalandı.

1972 - Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay; Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan hakkında verilen idam cezalarını onayladı.

1974 - Hükümet, İmralı Adası'nda gömülü olan Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan'ın mezarlarının başka bir yere taşınabilmesine izin verdi.

1977 - Liselerde okutulan "Felsefeye Başlangıç" adlı kitabın yazarı Prof. Nebahat Küyel, Aleviler'i küçük düşürme iddiasıyla yargılandı.

1996 - Ankara'da öğrenciler harçları protesto eylemi yaptılar. Çıkan olaylar sonrasında Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi binasına giren Polis, 127 öğrenciyi gözaltına aldı. Olaylarda 51 polis ve 100 öğrenci yaralandı.

1996 - Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Oğuzhan Asiltürk, Türk Silahlı Kuvvetleri'ni din düşmanlığı yapmakla suçladı.

1998 - Bakanlar Kurulunda irticayla mücadelede alınması gereken önlemleri içeren yasa tasarılarının büyük bölümü imzalandı.

2000 - Galatasaray futbol takımı, UEFA Kupası çeyrek finalinde deplasmandaki ilk maçta 4-1 yendiği Mallorca'yı, Ali Sami Yen Stadı'nda da yenip, yarı finalist oldu.

2003- Başbakan Erdoğan’ın kurduğu 59. Hükümet güvenoyu aldı.

2004 - Gelibolu Yarımadası Tarihî Millî Parkı'nda Doğa Koruma ve Millî Parklar Genel Müdürlüğü'nce yürütülen "Şehitler Coğrafyası" projesi kapsamında yapılan araştırmalar sonucu, iki bin askerin gömüldüğü gerçek şehitlik bulundu.

Yorumlar

Son bir ayda en çok okunanlar