Ana içeriğe atla

Gördesli Makbule ve 17 Mart'ta Meydana Gelen Olaylar

 


Günün Portresi

Gördesli Makbule

İstiklal Savaşının kadın savaşçılarından olan Makbule Hanım 1902 Yılında Gördes’te doğdu. Babası halr tüccarı Abdullah Bey, annesi Zelıha Hanımdır. Kalabalık olan ailesinin küçük bir çiftliği ve tarım arazileri vardı. Ağabeyi Asım ve kardeşi İbrahim ile Makbule'ye babası çiftlik evlerinde ata binmeyi vesilah kullanmayı öğretir 12 yaşında babası Abdullah Efendi'yi kaybeden Makbule Ağabeylerinin himayesi altında büyüdü. Makbule Hanım, Eylül 1920'de Ustrumcalı Halil Efe ile evlendi.

Makbule ile evlenen Halil Efe Çerkez Ethem’e bağlı olarak düşmanla çarpışan bir çete reisiydi.  23 Ocak 1921 günü Gördes’in Kayacık köyünde  Çerkez Ethem ile müfreze kumandanları toplanmışlar, Çerkez Ethem'i soru yağmuruna tutmuşlardır. Ethem'in niyetinin kötü olduğunu sezen Parti Pehlivan ve Halil Efe, Ethem’i TBMM Kuvvetlerine teslim olmaya ikna edememişlerdi. Ethem tüm top makinalılarla Yunan’a geçmek istediğini söyleyince Halil Efe ve Parti Pehlivan silahlarla birlikte orduya teslim oldular. Daha sonra her iki efe de kızanları ile birlikte Demirci Kaymakamı İbrahim Ethem Betin başında bulunduğu Demirci Akıncılarına katıldılar.

Makbule Hanım eşi ile savaşmaya karar vererek dağa Halil Efe’nin yanına gelir.  Halil Efe ısrarla Makbule'yi geri göndermeye çabalar, çok dil döker, ters davranır, tehdit eder, ama hiçbiri işe yaramaz. İkisi de birbirlerini ikna edemez. Bunun üzerine Makbule Hanım İbrahim Ethem Bey’in huzuruna çıkarak savaşmak istediğini, iyi silah kullandığını iyi ata bindiğini anlatır. Savaşçıya ihtiyacı olan İbrahim Ethem Bey ikna olur, Halil Efeyi de ikna eder. Böylece Makbule Hanım henüz 19 yaşında ve bir yıllık evli iken 7 Kasım 1921'de eşi Halil Efe’nin de mensup olduğu Demirci Akıncılarına katılır.   Yunan birlikleriyle çeşitli çatışmalara katılmaya başlar.

Demirci Akıncılarını lideri Demirci Kaymakamı İbrahim Ethem Bey hatıralarında Makbule Hanım'ı şöyle anlatmıştır: ''Kendisi siyah pantolon, ceket ve uzun bir manto giyer, ayağında daima çizme ve başında da siyah başlık ve daima örtülü olup, yalnız gözleri meydanda bulunurdu. Kısa bir Japon filintası taşır ve düşmandan ele geçirilmiş güzel bir doru ata biner ve daima müfrezenin dümdarı (artçısı) olarak kalırdı. Efradın çoğundan iyi ata biner, tehlike anında en evvel silahını alarak çıkardı.  Birkaç müsademeye girdiği gibi iki defa da kocası ile beraber pusuya düşmüş ama metanetini kaybetmemişti. “

Makbule Hanım dağ hayatının sıkıntı, zorluk ve tehlikelerine ve akrabalarının bütün ısrarlarına rağmen kocası ile birlikte savaşmaktan vazgeçmedi. Bir defasında Sömeler köyü yakınında karargah kuran Yunan birliğine tek başına giderek bir Yunan Askerini öldürür, onun filintası ile atına el koymakla kalmaz düşman cephaneliğini de havaya uçurmuştur.

Yunanlar Sakarya Muharebesi'ni kaybederek Afyon mevzilerine çekildiklerinde, bir taraftan da Halil Efe'nin Gördes-Sındırgı-Akhisar bölgesinde faaliyet gösteren çetesinin saldırıları ile karşılaşıyorlardı. 17 Mart 1922 günü Halil Efe’nin çetesi Şahinkaya Köyü ve Akkocalı Köyü civarındaki Kocayayla mevkiinde baskına uğradı,  bazı çete mensupları geri çekilmeye başlayınca,  silah arkadaşlarına cesaret vermek için öne atılan Gördesli Makbule başından vurularak Şehit oldu. Ve şehit olduğu yere gömüldü.

Şehit Makbule Hanımın mezarı 23 Haziran 2000 tarihinde tespit edilerek oraya bir anıt mezar yaptırılmıştır. Ayrıca hatırasını yaşatmak üzere Türkiye genelinde birçok okul ve binaya ismi verilmiştir

17 Mart’ta Meydana Gelen Olaylar

1406- Ünlü İslam Bilgini Sosyolog İbn-i Haldun öldü.

1513- Yavuz Sulatan Selim Kardeşi Şair denizcilerin hamisi Şehzade Korkut’u boğdurdu.

1891 - Ahmed İhsan Tokgöz, Servet-i Fünûn dergisini kurdu.

1919- İzmir'in yeni Valisi (Kambur) İzzet Bey, kendisi göreve başlayıncaya kadar Valilik'te ve Kolordu 'Komutanlığı'nda kalmasını çok sakıncalı gördüğü Nurettin Paşa'nın İzmir'den hemen uzaklaştırılmasını istedi. İzzet Bey bu göreve ı ı Mart'ta atanmıştı. Nurettin Paşa, Rumların İzmir'i Yunanistan'a bağlama çabalarına karşı İzmir'de milli örgütlenmeye yardım ediyordu.

1920- İtilaf Devletleri'nin İstanbul'a tamamen hakim olmasıyla durumu güçlenen Damat Ferit Paşa, Padişah'a çıkarak bilgi verdi. Mebuslar Meclisi'nin üç üyesi daha İngilizler tarafından alınarak götürüldü.

1920- Mustafa Kemal, kolordulara ve illere gönderdiği genelgede, İstanbul'la haberleşmenin kesildiğini bildirdi. Düşmanların duyurularını Anadolu'ya yayanların, Anadolu'daki haberleşmeyi İstanbul'a verenlerin casus sayılıp cezalandırılacağını bildirdi; telgraf merkezlerinin denetim ahına alınmasını, şüpheli mektupların açılmasını, kıyılardan iç kısımlara ve iç kısımlardan kıyılara gelen kişilerin incelenmesini istedi

1920 - Türkiye'nin yönetim Merkezi Ankara, yönetim makamı da Temsil Kurulu olmaya başladı. Balıkesir'de 6 1 . Tümen Kumandanı Kazım Bey, yayımladığı bildiride, İstanbul'da meşru ve bağımsız bir hükümetin varlığı belli oluncaya kadar, bölgesinde mercisiz kalan memurların kendisinden emir alacağını bildirdi. Dün, Cafer Tayyar Bey'in aldığı tedbirler üzerine Trakya'nın da İstanbul'la ilişiği kalmadı.

1920- Mustafa Kemal, İslam dünyasına yayımladığı bildiride, Türkiye kurtuluş hareketinin ezilen milletler mücadelesinin bir parçası olduğunu anlatarak onlardan destek istedi. "İstanbul'un işgali, Mısır'ın, Suriye ve lrak'ın, Azerbaycan'ın, Kuzey Kafkasya'nın, Türkistan'ın, Afganistan'ın, İran'ın, Hint'in, Çin'in, kısacası bütün Afrika'nın ve bütün Doğu'nun büyük bir birlik, coşku ve derin bir kurtuluş isteği ile titreyen ortak kamuoyuna indirilmiş bir darbedir. Bu hareket, maneviyatı bozamayacak, kuvvetlendirecektir .. . "

1921- Meclis'in gizli oturumunda Bekir Sami Bey'in Fransızlarla yaptığı 11 mart tarihli anlaşma metni okundu. Mebuslar, bu anlaşmanın yırtılıp atılmasını ve Misak-ı Milli'de ısrar edilmesini istediler ve Londra'ya gönderilen kurulun milli haklan savunmada zaaf gösterdiğini belirttiler.

1921- Ankara'nın Azerbaycan Temsilcisi, Azerbaycan Hükümeti'nden yardım istedi. Azerbaycan Hükümeti, bu isteğe ı milyon rublelik altın, 23 Mart'ta petrol ürünleri göndererek cevap verecektir. Azerbaycan, ı Mayıs'ta da 62 tank petrol gönderecek, yetimhanelerin ihtiyacı için her ay 3 vagon gazyağı göndereceğine de söz verecektir.

1922- Sındırgı batısında Koncayayla'da bazı akıncı müfreze komutanları , Yunan baskınına uğradılar. Akıncılardan Gördes kızı Makbule öldü. 20 yaşındaki Makbule, Demirci akıncılarıyla birlikte 8 aydır gerilla olarak çalışıyordu.

1926 - "Demir Sanayinin Tesisine Dair Kanun" TBMM'de kabul edildi.

1944 - Varlık Vergisi'nin tasfiyesine ilişkin yasa yürürlüğe girdi.

1954 - İspanya'yı kura sonucunda eleyen Türkiye millî futbol takımı, FIFA Dünya Kupası'na katılmaya hak kazandı.

1965 - 30 milyon dolarlık hacmi olan Türk-İsrail Ticaret Antlaşması imzalandı.

1968 - PTT ile Northern Electric firmasının işbirliğiyle kurulan telefon fabrikasında yapılan ilk yerli telefon cihazları, 157 liradan satışa çıkarıldı.

1972 - Eti Gıda San. ve Tic. A.Ş. Eskişehir'de kuruldu.

1976- Amerikan Northrop uçak şirketi, uçak alım satımlarıyla ilgili Türkiye’de rüşvet dağıttığı iddialarını doğruladı.

1978 – Şair Ceyhun Atuf Kansu öldü.

1995 - Azerbaycan'da 15 Mart'ta başlatılan ve Türkiye'nin de adının karıştığı bir darbe girişimi bastırıldı. Devlet Başkanı Haydar Aliyev'i devirmek isteyen OMON Birlikleri'nin Komutanı Albay Ruşen Cevadov dahil olmak üzere, 400 kişi yaşamını yitirdi.

1995- Fransa'da Le Monde gazetesi, Fransız şirketlerinin silah satmak için Türkiye'deki yetkililere rüşvet dağıttıklarını yazdı.

Yorumlar

Son bir ayda en çok okunanlar