Ana içeriğe atla

Vakayı Vakvakiye ve 4 Martta Meydana Gelen Diğer Olaylar

 


Günün Olayı
Vaka-i Vakvakiye

 IV. Murat’ın tahtan indirilmesinden sonra Osmanlı Devleti karışık bir döneme girmiş, yönetimde ciddi zaaflar meydana gelmiştir. Çocuk yaşta tahta geçen Sultan IV. Mehmet’in devlet idaresine hâkim olamaması yüzünden devlet yönetiminde valide sultanlar ve iç ağalar nüfuz kazanmıştı. Devlet erkânı arasındaki rekabet, mücadele ve ayak oyunları alabildiğince çoğalmıştı.. Devletin iyi yönetilememesi sonucu Venediklilerle Ege denizinde yapılan savaşta başarı sağlanamamış, hatta Çanakkale Boğazı Venedik ablukası altına alınmıştı. İmparatorluğun malî durumu da kötüye gidiyordu. Ulûfeleri zamanında ödeyemeyen devlet askere züyuf, kırkık ve kızıl (bakırı çok) akçe vermek zorunda kalmış, aldığı bu paradan dolayı da asker arasında memnuniyetsizlik baş gösterdiği gibi esnafla aralarında anlaşmazlıklar çıkmaya başlamıştı.

Girit’teki savaştan dönen ve dokuz maaşlarını alamayan bir kısım yeniçeriler, bazı âyanın da tahriki üzerine Ağakapısı’na giderek şikâyette bulundular. Fakat Kul Kethüdası Osman Ağa’nın kendilerini dinlememesi üzerine yeniçeri kışlalarına giderek konuyu diğer yeniçeriler ile tartışmaya başladılar. Ulûfelerini alamayan sipahiler de yeniçeri kışlalarının bulunduğu Etmeydanı’na gelerek 2 Mart 1656 Cuma günü onlarla birleştiler. Görevinden uzaklaştırılmış olan Sipahi Mehter Hasan Ağa, Şamlı Mehmed Ağa, Galata Voyvodalığı’ndan atılmış Karakaş Mehmed gibi daha bazı kimseler grubun başına geçerek, “Yarın sabah ayak divanı isteriz” diye saraya haber gönderdiler. Bu fitnede kusurlu görülen ocak ağalarından bazılarının değiştirilmesine ve isteklerinden vazgeçmeleri için âsilere haber gönderilmesine rağmen zorbalar taleplerinde ısrar ettiler.

Âsiler 4 Mart Pazar günü Atmeydanı’nda Şeyhülislâm Hüsamzâde’nin adamlarından olup bu olayda ara buluculuk yapmak isteyen Kara Abdullah Ağa’yı meydanda öldürdüler. Daha sonra padişahı tekrar ayak divanına davet ettiler. IV. Mehmed, yanında vezirler, ilim adamları, piyade ve sipahi askeri olduğu halde ayak divanı için Soğukçeşme’deki Alay Köşkü’ne geldi. Zorbalar başlarında Sipahi Mehter Hasan Ağa olduğu halde padişaha şikâyetlerini anlattılar. Girit’te Venedikliler’in verdiği zarar ve ziyandan, askere ayarı düşük akçe verilmesinden, ulûfelerin geç kalmasından, ağalar ile musahiplerin yolsuzluklarından bahsettiler. Bu aksaklıklardan sorumlu gördükleri Enderun ve Bîrun ağalarından otuzunun adını vererek bunların başlarını istediler.

Padişahın yanında bulunan ve henüz yeni sadrazam tayin edilmiş olan Zurnazen Mustafa Paşa bu kişilerin mallarına el konup  kendilerinin sürülmelerini teklif ettiyse de herhangi bir faydası olmadı. Âsilerin, “Seni dahi isteriz” demeleri üzerine ortalığa bir sessizlik hâkim oldu ve neticede padişahın hatt-ı şerifiyle orada bulunan dört ağa bostancıbaşı vasıtasıyla öldürüldü, cesetleri saraydan çıkarılarak âsilere teslim edildi. Daha sonraki günlerde de saray içinden ve dışından otuz kadar devlet adamı yakalandıkları yerlerde öldürüldüler. Bunların cesetleri âsiler tarafından Sultanahmet Meydanı’ndaki çınar ağaçlarına asıldı.

 Bundan dolayı bu olaya Osmanlı tarihinde “Çınar Vak‘ası” adı verildi. Aynı zamanda bu manzara, meyveleri insan şeklinde bir ağaca benzetildiğinden tarihimizde “Vak‘a-i Vakvakıyye” adıyla da meşhur oldu.

İsyanın sonunda zorbaların istekleri doğrultusunda yönetim makamlarında değişiklikler yapıldı. Nihayet 8 Mart 1656 günü sipahilerin ulûfeleri kuruş olarak çıktı. Âsiler de idamını istedikleri kimselerin henüz ele geçmeyenlerinin ileride katledilmesi şartıyla dağıldılar, böylece isyan sona erdi.

 

 

4 Martta Meydana Gelen Olaylar

1193 - Haçlı saldırılarına karşı duran Eyyûbî Sultanı Selahaddin Eyyûbî vefat etti.

1656- Düşük ayarlı› para ve alınamayan maaşlar için ayaklanan askerler; IV. Mehmet’in onayıyla bazı saray ağalarını idam ettiler. Tarihimizde Çınar Vakası veya  Vakayı Vakvakiye olarak geçer.

1903- Beşiktaş Jimnastik Kulübü kuruldu.

1915 İngiltere, Fransa ve Rusya arasında Boğazların taksimini öngören ‹İstanbul Antlaşması imzalandı

1919- Ege, Marmara ve Trakya'da Türk köylerini basıp soyan Rum çetelerinden biri, Bostancı'da Dışişleri memurlarından Esat Bey'le Nidai Bey'i öldürdü

1919- İstanbul'da yayımlanmaya başlanan Pontos Gazetesinin ilk gün başlığı: Trabzon çevresinde bir Rum cumhuriyetinin kurulmasına hizmet için çıkıyoruz

1920 - Mustafa Kemal, Mebuslar Meclisi Başkanlığı'na ve Padişah'a ayrı ayrı çektiği tellerde, milli istekleri yerine getirecek bir hükümet kurulmasını istedi

1921- Enver Paşa, Moskova'dan Mustafa Kemal'e ve Nuri Paşa'ya yazdığı mektupta, emperyalistlere karşı komünistlerle birlikte çalışacaklarını, Türkiye'de sol bir parti gerektiğini, Anadolu'da İslam İhtilal Cemiyetleri İttihadı'nı kurmak, Halil Paşa'yı Anadolu'ya göndermek istediğini bildirdi.

1922- Malta tutuklularıyla değiştirilen İngilizlerden Yarbay Rawlinson, hükûmetine verdiği muhtırada, Kemalistleri Doğu illerinde hırpalamak için Pontus’çu Rumlar ve işbirliği yapılan Kürtlerin harekete geçirilmesini önerdi .

1922- Sovyet Dışişleri Bakan Yardımcısı Karahan, Ankara'nın Rusya'ya öğrenci gönderme isteğinden memnun olduklarını, şimdilik 1 00 kişilik burs açtıklarını Ali Fuat Paşa'ya bildirdi

1923 - Mustafa Kemal Paşa'nın 17 Şubat'taki konuşmasıyla başlayan İzmir İktisat Kongresi sona erdi. Kongrede Misak-ı İktisadî kabul edildi.

1924 - Halife Abdülmecit Efendi ve Osmanlı Hanedanı mensupları yurt dışına çıkarıldı.

1925 - Hükûmete olağanüstü yetkiler veren Takrir-i Sükun Kanunu, TBMM'de kabul edildi.

1929 - Takrir-i Sükun Kanunu yürürlükten kalktı.

1934 - Ankara Radyosu yayınına başladı.

1934 - İstanbul Üniversitesi'nde açılan "İnkılap Tarihi Enstitüsü"nde ilk dersi, Millî Eğitim Bakanı Hikmet Bayur verdi.

1940 - İstanbul'da yapılan Altıncı Balkan Güreş Şampiyonası'nda Türk takımı, beş birincilik alarak altıncı kez şampiyon oldu.

1950 - Yeni Basın Kanunu tasarısı, Meclis'e sevk edildi.

1951 - İnönü Ansiklopedisi'ndeki görevine son verilen eğitimci Agâh Sırrı Levent, bu uygulamadan dolayı Millî Eğitim Bakanı Tevfik İleri'yi düelloya davet etti.

1955 - Türk-Amerikan işbirliğiyle kurulan Minneapolis Moline Türk Traktör ve Ziraat Makinaları Fabrikası, montaj yaparak traktör üretimine Ankara'da başladı. Günümüzde Türk Traktör adıyla faaliyetine devam etmektedir.

1964 - BM Güvenlik Konseyi, Kıbrıs'a uluslararası güç gönderme kararı aldı.

1965 - Suat Hayri Ürgüplü Hükûmeti, 231 kabul, 200 ret ve Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun verdiği 1 çekimser oy ile güvenoyu aldı.

1966 - Bir Kanada yolcu uçağı, Tokyo'ya inişi sırasında infilak etti, 64 kişi öldü.

1967 - Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay, kendisine "baba", "beyefendi", "paşam" biçimlerinde hitap edilmesini yasakladı. Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Kemalettin Gökakın'ın imzasıyla yayımlanan genelgeyle, Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay'ın isteği kamuoyuna duyuruldu.

1970 - Yüksek Denetleme Kurulu, Hacı Ali Demirel'e satılan Devlet Demiryolları arsaları için soruşturma açtı. Üç gün sonra Yüksek Denetleme Kurulu'nun sekiz üyesi görevden alındı. Kurul üyeleri, Danıştay'a başvurdu. Kurul üyelerinden beşi Danıştay kararıyla görevlerine döndü.

1981 - Türkiye'nin Paris Çalışma Ateşesi Reşat Moralı, Ermeni örgütü ASALA militanlarının saldırısı sonucu hayatını kaybetti. Olayda ağır yaralanan din görevlisi Tecelli Arı da bir gün sonra öldü.

1981 - 74 sanıklı Dev-Yol davası, Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı Mahkemesi'nde başladı.

1983 - Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı 2 No'lu Askerî Mahkemesi'nde görülmekte olan Dev-Sol davası sonuçlandı. Dokuz sanık, 6 ay ilâ 10 yıl arası hapis cezalarına çarptırıldı, 14 sanık ise beraat etti.

1985 - Başbakan Turgut Özal, Boğaziçi'nde yabancılara arsa satılması konusunda bir açıklama yaptı. Özal, "Kandilli sırtlarında arazi satın alan Suudi Arabistan Veliaht Prensi Abdullah bin Abdülaziz saray değil, 1000 metrekarelik ufak bir ev yaptıracak" dedi.

1986 - Başbakan Turgut Özal, "1988 seçimlerinden sonra iki buçuk parti kalır; biri biz, biri sol, buçuğunu bilmem" dedi.

1987 - Başbakan Turgut Özal, Amerika Birleşik Devletleri'nin Houston kentindeki Methodist Hastanesi'nden, uydu aracılığıyla Ankara'ya iletilen görüntüsüyle Bakanlar Kuruluna Başkanlık etti.

1988 - Kıbrıs'lı iş adamı Asil Nadir, Titibank'ı (Türkiye İthalat İhracat Bankası) satın aldı.

1992 - Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın oğlu Ahmet Özal ve iki arkadaşı hakkında, "güveni kötüye kullanmak ve resmî evrakta sahtecilik" iddiasıyla dava açıldı.

1992 - İspanya'dan engizisyon baskısı nedeniyle kaçarak Osmanlı İmparatorluğu'na sığınan Museviler, Türkiye'ye gelişlerinin 500. yılını kutladılar.

1994 - Gazeteci Hıncal Uluç, İstanbul Levent'teki bir benzincide uğradığı silahlı saldırıda bacağından yaralandı. Saldırganların kaçtığı otomobilin yeraltı dünyasının ünlü isimlerinden Alaattin Çakıcı'nın eşi Uğur Çakıcı'ya ait olduğu belirlendi.

 

Yorumlar

Son bir ayda en çok okunanlar