Girit’teki
savaştan dönen ve dokuz maaşlarını alamayan bir kısım yeniçeriler, bazı âyanın
da tahriki üzerine Ağakapısı’na giderek şikâyette bulundular. Fakat Kul
Kethüdası Osman Ağa’nın kendilerini dinlememesi üzerine yeniçeri kışlalarına
giderek konuyu diğer yeniçeriler ile tartışmaya başladılar. Ulûfelerini
alamayan sipahiler de yeniçeri kışlalarının bulunduğu Etmeydanı’na gelerek 2
Mart 1656 Cuma günü onlarla birleştiler. Görevinden uzaklaştırılmış olan Sipahi
Mehter Hasan Ağa, Şamlı Mehmed Ağa, Galata Voyvodalığı’ndan atılmış Karakaş
Mehmed gibi daha bazı kimseler grubun başına geçerek, “Yarın sabah ayak divanı
isteriz” diye saraya haber gönderdiler. Bu fitnede kusurlu görülen ocak
ağalarından bazılarının değiştirilmesine ve isteklerinden vazgeçmeleri için
âsilere haber gönderilmesine rağmen zorbalar taleplerinde ısrar ettiler.
Âsiler
4 Mart Pazar günü Atmeydanı’nda Şeyhülislâm Hüsamzâde’nin adamlarından olup bu
olayda ara buluculuk yapmak isteyen Kara Abdullah Ağa’yı meydanda öldürdüler.
Daha sonra padişahı tekrar ayak divanına davet ettiler. IV. Mehmed, yanında
vezirler, ilim adamları, piyade ve sipahi askeri olduğu halde ayak divanı için
Soğukçeşme’deki Alay Köşkü’ne geldi. Zorbalar başlarında Sipahi Mehter Hasan
Ağa olduğu halde padişaha şikâyetlerini anlattılar. Girit’te Venedikliler’in
verdiği zarar ve ziyandan, askere ayarı düşük akçe verilmesinden, ulûfelerin
geç kalmasından, ağalar ile musahiplerin yolsuzluklarından bahsettiler. Bu
aksaklıklardan sorumlu gördükleri Enderun ve Bîrun ağalarından otuzunun adını
vererek bunların başlarını istediler.
Padişahın
yanında bulunan ve henüz yeni sadrazam tayin edilmiş olan Zurnazen Mustafa Paşa
bu kişilerin mallarına el konup
kendilerinin sürülmelerini teklif ettiyse de herhangi bir faydası
olmadı. Âsilerin, “Seni dahi isteriz” demeleri üzerine ortalığa bir sessizlik
hâkim oldu ve neticede padişahın hatt-ı şerifiyle orada bulunan dört ağa
bostancıbaşı vasıtasıyla öldürüldü, cesetleri saraydan çıkarılarak âsilere
teslim edildi. Daha sonraki günlerde de saray içinden ve dışından otuz kadar
devlet adamı yakalandıkları yerlerde öldürüldüler. Bunların cesetleri âsiler
tarafından Sultanahmet Meydanı’ndaki çınar ağaçlarına asıldı.
Bundan dolayı bu olaya Osmanlı tarihinde
“Çınar Vak‘ası” adı verildi. Aynı zamanda bu manzara, meyveleri insan şeklinde
bir ağaca benzetildiğinden tarihimizde “Vak‘a-i Vakvakıyye” adıyla da meşhur
oldu.
İsyanın
sonunda zorbaların istekleri doğrultusunda yönetim makamlarında değişiklikler
yapıldı. Nihayet 8 Mart 1656 günü sipahilerin ulûfeleri kuruş olarak çıktı.
Âsiler de idamını istedikleri kimselerin henüz ele geçmeyenlerinin ileride
katledilmesi şartıyla dağıldılar, böylece isyan sona erdi.
4 Martta Meydana
Gelen Olaylar
1193
- Haçlı saldırılarına karşı duran Eyyûbî Sultanı Selahaddin Eyyûbî vefat etti.
1656-
Düşük ayarlı› para ve alınamayan maaşlar için ayaklanan askerler; IV. Mehmet’in
onayıyla bazı saray ağalarını idam ettiler. Tarihimizde Çınar Vakası veya Vakayı Vakvakiye olarak geçer.
1903-
Beşiktaş Jimnastik Kulübü kuruldu.
1915
İngiltere, Fransa ve Rusya arasında Boğazların taksimini öngören ‹İstanbul
Antlaşması imzalandı
1919-
Ege, Marmara ve Trakya'da Türk köylerini basıp soyan Rum çetelerinden biri, Bostancı'da
Dışişleri memurlarından Esat Bey'le Nidai Bey'i öldürdü
1919-
İstanbul'da yayımlanmaya başlanan Pontos Gazetesinin ilk gün başlığı: Trabzon
çevresinde bir Rum cumhuriyetinin kurulmasına hizmet için çıkıyoruz
1920
- Mustafa Kemal, Mebuslar Meclisi Başkanlığı'na ve Padişah'a ayrı ayrı çektiği
tellerde, milli istekleri yerine getirecek bir hükümet kurulmasını istedi
1921-
Enver Paşa, Moskova'dan Mustafa Kemal'e ve Nuri Paşa'ya yazdığı mektupta,
emperyalistlere karşı komünistlerle birlikte çalışacaklarını, Türkiye'de sol
bir parti gerektiğini, Anadolu'da İslam İhtilal Cemiyetleri İttihadı'nı kurmak,
Halil Paşa'yı Anadolu'ya göndermek istediğini bildirdi.
1922-
Malta tutuklularıyla değiştirilen İngilizlerden Yarbay Rawlinson, hükûmetine
verdiği muhtırada, Kemalistleri Doğu illerinde hırpalamak için Pontus’çu Rumlar
ve işbirliği yapılan Kürtlerin harekete geçirilmesini önerdi .
1922-
Sovyet Dışişleri Bakan Yardımcısı Karahan, Ankara'nın Rusya'ya öğrenci gönderme
isteğinden memnun olduklarını, şimdilik 1 00 kişilik burs açtıklarını Ali Fuat
Paşa'ya bildirdi
1923
- Mustafa Kemal Paşa'nın 17 Şubat'taki konuşmasıyla başlayan İzmir İktisat
Kongresi sona erdi. Kongrede Misak-ı İktisadî kabul edildi.
1924
- Halife Abdülmecit Efendi ve Osmanlı Hanedanı mensupları yurt dışına
çıkarıldı.
1925
- Hükûmete olağanüstü yetkiler veren Takrir-i Sükun Kanunu, TBMM'de kabul
edildi.
1929
- Takrir-i Sükun Kanunu yürürlükten kalktı.
1934
- Ankara Radyosu yayınına başladı.
1934
- İstanbul Üniversitesi'nde açılan "İnkılap Tarihi Enstitüsü"nde ilk
dersi, Millî Eğitim Bakanı Hikmet Bayur verdi.
1940
- İstanbul'da yapılan Altıncı Balkan Güreş Şampiyonası'nda Türk takımı, beş
birincilik alarak altıncı kez şampiyon oldu.
1950
- Yeni Basın Kanunu tasarısı, Meclis'e sevk edildi.
1951
- İnönü Ansiklopedisi'ndeki görevine son verilen eğitimci Agâh Sırrı Levent, bu
uygulamadan dolayı Millî Eğitim Bakanı Tevfik İleri'yi düelloya davet etti.
1955
- Türk-Amerikan işbirliğiyle kurulan Minneapolis Moline Türk Traktör ve Ziraat
Makinaları Fabrikası, montaj yaparak traktör üretimine Ankara'da başladı.
Günümüzde Türk Traktör adıyla faaliyetine devam etmektedir.
1964
- BM Güvenlik Konseyi, Kıbrıs'a uluslararası güç gönderme kararı aldı.
1965
- Suat Hayri Ürgüplü Hükûmeti, 231 kabul, 200 ret ve Yakup Kadri
Karaosmanoğlu'nun verdiği 1 çekimser oy ile güvenoyu aldı.
1966
- Bir Kanada yolcu uçağı, Tokyo'ya inişi sırasında infilak etti, 64 kişi öldü.
1967
- Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay, kendisine "baba",
"beyefendi", "paşam" biçimlerinde hitap edilmesini yasakladı.
Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Kemalettin Gökakın'ın imzasıyla
yayımlanan genelgeyle, Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay'ın isteği kamuoyuna
duyuruldu.
1970
- Yüksek Denetleme Kurulu, Hacı Ali Demirel'e satılan Devlet Demiryolları
arsaları için soruşturma açtı. Üç gün sonra Yüksek Denetleme Kurulu'nun sekiz
üyesi görevden alındı. Kurul üyeleri, Danıştay'a başvurdu. Kurul üyelerinden
beşi Danıştay kararıyla görevlerine döndü.
1981
- Türkiye'nin Paris Çalışma Ateşesi Reşat Moralı, Ermeni örgütü ASALA militanlarının
saldırısı sonucu hayatını kaybetti. Olayda ağır yaralanan din görevlisi Tecelli
Arı da bir gün sonra öldü.
1981
- 74 sanıklı Dev-Yol davası, Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı Mahkemesi'nde
başladı.
1983
- Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı 2 No'lu Askerî Mahkemesi'nde görülmekte olan
Dev-Sol davası sonuçlandı. Dokuz sanık, 6 ay ilâ 10 yıl arası hapis cezalarına
çarptırıldı, 14 sanık ise beraat etti.
1985
- Başbakan Turgut Özal, Boğaziçi'nde yabancılara arsa satılması konusunda bir
açıklama yaptı. Özal, "Kandilli sırtlarında arazi satın alan Suudi
Arabistan Veliaht Prensi Abdullah bin Abdülaziz saray değil, 1000 metrekarelik
ufak bir ev yaptıracak" dedi.
1986
- Başbakan Turgut Özal, "1988 seçimlerinden sonra iki buçuk parti kalır;
biri biz, biri sol, buçuğunu bilmem" dedi.
1987
- Başbakan Turgut Özal, Amerika Birleşik Devletleri'nin Houston kentindeki
Methodist Hastanesi'nden, uydu aracılığıyla Ankara'ya iletilen görüntüsüyle
Bakanlar Kuruluna Başkanlık etti.
1988
- Kıbrıs'lı iş adamı Asil Nadir, Titibank'ı (Türkiye İthalat İhracat Bankası)
satın aldı.
1992
- Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın oğlu Ahmet Özal ve iki arkadaşı hakkında,
"güveni kötüye kullanmak ve resmî evrakta sahtecilik" iddiasıyla dava
açıldı.
1992
- İspanya'dan engizisyon baskısı nedeniyle kaçarak Osmanlı İmparatorluğu'na
sığınan Museviler, Türkiye'ye gelişlerinin 500. yılını kutladılar.
1994
- Gazeteci Hıncal Uluç, İstanbul Levent'teki bir benzincide uğradığı silahlı
saldırıda bacağından yaralandı. Saldırganların kaçtığı otomobilin yeraltı
dünyasının ünlü isimlerinden Alaattin Çakıcı'nın eşi Uğur Çakıcı'ya ait olduğu
belirlendi.
Yorumlar
Yorum Gönder