İngiliz
ve Fransızların Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki bu işgal hareketleri 15 Eylül
1919’da yapılan Suriye Anlaşması ile yeni bir yön kazanmıştı. Bu anlaşmaya göre
Musul bölgesini elde eden İngiltere, 1 Kasım 1919 tarihinde Adana, Maraş, Antep
ve Urfa’dan çekilerek, yerini Fransa’ya bırakmıştır. Anlaşma ile İngiltere,
Fransa’yı Güneydoğu Anadolu’da sonuç alamayacağı bir maceraya sevk ederken,
Fransa’nın diğer bölgelerde İngiltere’ye karşı olan muhalefetini de kırmak
istiyordu.
Fransızlar
bölgenin işgalinde Ermenilerden de faydalanmışlardı. Ancak Fransızlar, Ermenilerin
taşkınlıklarını ve saldırganlıklarını önleyemeyince, halkın işgal kuvvetlerine
tepkisi artmış ve halk yer yer silahlı direnişe başlamıştı. Özellikle Maraş’ta
Ermeniler Türklere karşı akıl almaz zulümler uygulamaya başlamıştı.
Maraş’taki
bu canavarca vahşete karşı mücadele edenlerden arasında Senem Ayşe gibi, Bitlis
Defterdarının Hanımı gibi kahraman Türk Kadınları vardır…
2
Şubat 1920’de Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyeti’nin Başkanı Reşit
Melek Hanım ve Sorumlu Kâtip Şefika Kemal imzasıyla Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i
Hukuk Cemiyeti Heyet-i Temsiliye Başkanlığı’na yazdıkları yazıda “Fransızların
ve Ermenilerin Maraş’ta din kardeşlerimize reva gördükleri canavarlıkları
İtilaf Devletleri nezdinde telgraflarla protesto ettikleri” bildirmişlerdir.
Mustafa
Kemal Paşa, Heyet-i Temsiliye namına bütün Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri merkez
ve yönetim kurullarıyla Kayseri ve Amasya Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan
Cemiyetleri merkez kurullarına çektiği telde 2 Şubat 1920 tarihli telgrafta bu
çarpışma ve kahraman Türk kadını hakkında geniş bilgi verilmiştir: “Maraş’ın
Kayabaşı Mahallesi’nde oturan Bitlis Defterdarının Haremi (Eşi) Hanım,
İslamların masum kanlarının haksız yere akıtılmasından birçok ocakların
söndürülmesinden galeyana gelerek, evinden açtığı mazgaldan dindaşlarımızı imha
için İslam mahallelerine saldıran düşmanlara ateş açarak, akşama kadar sekiz
düşmanı yok etmeyi başardığı ve akşam üzeri erkek elbisesi ile büyük bir
cesaretle namusunu korumak ve can kaygısı ile silaha sarılmış bulunan İslam
mücahitlerinin arasına katılmakla, bilfiil çatışmalara iştirak eylemekte
bulunduğu bildirilmiştir.”
Sivas’ta
yayımlanan İrade-i Milliye gazetesi de 2 Şubat 1920 tarihli nüshasında
“Kahraman Bir Türk Kadını” başlıklı haberde olayı okuyucularına şu cümlelerle
bildirmiştir. “Maraş’ın Kayabaşı Mahallesi’ndeki çatışmada, Bitlis Defterdarı
hanımının evinde hazırladığı mazgala yanaşan sekiz düşmanı öldürdüğü,
akşamüzeri erkek elbisesi giyerek İslam mücahitlerine katıldığı öğrenilmiştir”
Bitlis
Defterdarının eşinin kahramanlığından, kadın derneklerinin çektikleri çeşitli
telgraflarda da bahsedilmektedir. Mesela;
Amasya
Anadolu Kadınları Müdafaa-i Hukuk-ı Vatan Cemiyeti de, Maraş’ta Bitlis
defterdarının eşine bir kutlama telgrafı çekmiştir. Bu telgrafta cemiyet
üyeleri Bitlis defterdarının hanımına “Türk Mücahidesi” unvanını vermiştir.
Yozgat
Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyeti Başkanı Nasra Necip ve Sorumlu Sekreter
Fitnat'ın, Sivas'taki cemiyet merkezine 16 Şubat 1920'de çektiği telgrafta da
Maraş’ta yapılan vahşet kınanmakta ve şu cümlelerle Bitlis Defterdarının
Hanımının kahramanlığından ders alındığı vurgulanmaktadır; “….Damarlarında Türk
ve İslam kadınlarının yaratılıştan gelen cesaret ve kanı ve yurdunu koruma
gayreti taşıyan ve bunu Allah yolunda icraata koyan, beğenilen, takdir toplayan
herkesin gözü önünde nihayete erdiren Bitlis Defterdarının eşi hanımefendinin;
aşağılanmış, ayağa düşürülmüş bir hayat karşısında gösterdiği cesaret ve
direnç, milletin; usanmış, bıkmış kalbinde ve üzüntüsünde sonsuza kadar sürecek
bir minnet hissi uyandırmış ve bu hareket, memleketin kaderini tayinde ve
alakalı olarak her türlü yeni mahfili harekete geçirecek, dönüştürecek derecede
yüce, mukaddes olup bizlerce de kendimize gelme, vatanı kendimizin bilme ve
kurtarma için kitle halinde birleşme zamanının geldiğine dair ihtar ve
müjdeleme mahiyetinde kabul edilmiştir.”
Ali Fuat Cebesoy da, anılarında Maraş halkının
ve Maraşlı kadınların mücadelesi ile ilgili şu cümlelere yer vermektedir;
“Kahraman müfrezelerimizle beraber halk, devamlı bir surette Fransızların
işgalinde olan kilise ve mekteplere hücum ederek bir kısmını ele geçirmiş ve bu
sırada iki top ile on kadar mitralyöz almış ve bunları düşman aleyhine
kullanmıştır. Maraş kadınları da ellerinden geleni yapıyorlar. Başlarında,
Bitlis Defterdarının zevcesi vardı.”
2 ŞUBATTA MEYDANA
GELEN OLAYLAR
1703
- Japonya'da deprem: 200.000 ölü.
1914
- İstanbul'da Elektrikli Tramvay İşletmesi açıldı.
1919
- Hükümet feshedilmiş İttihat ve Terakki Fırkası'nın bütün mallarına el koydu.
Genel Merkez binası mühürlendi. Partinin İstanbul'daki bazı binaları
İngilizlerin emrine verildi. İttihatçılann yönetiminde olan Müdafaa-i Milliye
Cemiyeti'nin Harbiye Nezareti'ne, Donanma Cemiyeti'nin Bahriye Nazırlığı'na
katılması ve her türlü mallarına ilgili bakanlıklarca el konulmasına ilişkin
kararname çıkarıldı.
1919
- Merkezi Konya'da olan Yıldırım Birlikleri Müfettişliği'ne Mersinli Cemal Paşa
atandı. Nihat Paşa, İngilizlerin ısrarı üzerine 22 Ocak'ta buradaki görevinden ayrılmıştı.
1920
- Maraş'ta çarpışmalar devam ediyor. Bir Ermeni mahallesi tamamen yandı. Göksun
çevresinde 80 atlı, 120 yaya kuvvet
toplayan Yörük Selim, şehrin kıyılarına geldi. Mustafa Kemal, bütün Müdafaa-i
Hukuk Cemiyetleri merkez ve yönetim kurullarıyla Kayseri ve Amasya Anadolu
Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyetleri merkez kurullarına çektiği telde,
Maraş'ta Bitlis defterdarının eşinin sekiz düşman öldürdüğünü, erkeklerin
arasına karışarak savaştığını bildirdi, kadın erkek birlikte çarpışan milletin başarıya
ulaşacağını belirtti.
1920-
Ödemiş-Hacıilyas İstasyonu arasında, Kuvayı l\filliye, içinde Yunan askerleri
de bulunan bir treni havaya uçurdu.
1921-
Ankara Hükümeti, Dışişleri Bakanı Bekir Sami imzasıyla Avrupa siyasi
merkezlerine gönderdiği telgrafta, Londra Konferansı'nda Türkiye'yi ancak
Ankara'nın temsil edebileceğini ve delegeler kurulunun harekete hazır olduğunu
bildirdi
1921-
Antep Mebusu Şahin Bey, Mustafa Kemal'e çektiği telgrafta, İkinci Kolordu'nun
muhasara altındaki Antep'e yardım yapmayışından yakındı.
1922-
Fransız Başbakanı Poincare, Lord Curzon'un 30 Ocak tarihli yazısına verdiği
cevapta, Türkler savaşla Yunanlıları Anadolu' dan atarsa, İngiliz ve Fransız
imparatorlukları için de tehlike baş gösterebileceğini; bu bakımdan bir an önce
barış yapılmasını istediklerini anlattı
1923
– İstekleri kabul olmayan Ermeni heyeti bir bildiri yayınlayarak Lozan'dan
ayrıldı.
1928
- Ankara Çimento Fabrikası açıldı.
1935
- Kız Teknik Yüksek Öğretmen Okulu kuruldu.
1938
- Bursa Merinos Fabrikası, Atatürk tarafından törenle açıldı.
1956
- Türk Eczacılar Birliği kuruldu.
1966
- Sabancı Holding'in kurucusu Hacı Ömer Sabancı vefat etti.
1967
- Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığına, Başbakanlık Özel Teknik Müşaviri
Turgut Özal getirildi.
1981
- Millî Güvenlik Konseyi, eski Sosyal Güvenlik bakanlarından Hilmi İşgüzar'ı,
hakkındaki iddiaların incelenmesi için Yüce Divan'a sevk etmeyi kararlaştırdı.
1984
- Vergi iadesine ilişkin yasa yürürlüğe girdi. Böylece 1 Ocak 1984 tarihinden
itibaren ücretlilerin, memurların, emeklilerin, bunların eş ve çocuklarının ve
bakmakla yükümlü olduğu yakınlarının kira giderleri hariç, ev eşyaları, yiyecek
ve giyecek için yaptıkları harcamalar ile eğitim ve sağlık harcamaları vergi
iadesine tabi olacak.
1991
- Silopi ve Cizre'ye gazetecilerin girmesi yasaklandı.
1995
- Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Et ve Balık Kurumu'nu 2 yıl hiç ödemesiz 1,5
trilyona Hak-İş'e bağlı Öz Tütün, Müskirat, Gıda Sanayii ve Yardımcı İşçileri
Sendikası'na sattı.
1997
- Ankara Sincan'da Refah Partili belediyenin düzenlediği "Kudüs
Gecesi" tepkiye yol açtı. Türkiye, Sincan'daki konuşması nedeniyle İran'ın
Ankara Büyükelçisi Muhammed Rıza Bagheri'yi resmen protesto etti.
2004
- Konya'nın Selçuklu ilçesinde 11 katlı Zümrüt Apartmanı, yapım hatası nedeniyle
çöktü: 92 kişi öldü.
2007
- Birleşmiş Milletler "İklim Raporu" açıklandı. Küresel ısınmanın
insan yaşamını tehdit ettiği uyarısı yapıldı.
Yorumlar
Yorum Gönder