Yahya Kaptan bir Kuvayı Milliye kahramanıdır… İsim benzerliği ve “Kaptan” unvanı nedeni ile Mustafa Suphi ve arkadaşlarını Trabzon’da denizde boğan Yahya Kahya ile karıştırılır, bazılarınca aynı kişi sanılırsa da hiç alakaları yoktur…
Yahya Kaptan, Nutuk’ta kesintisiz en fazla sayfa ayrılan kişidir. Nutuk’ta tam 12 sayfa – kitabın ve harflerin boyutuna göre değişebilmektedir- Yahya Kaptan, mücadelesi, onunla ve onun hakkında yapılan telgraf haberleşmeleri ve ölümü anlatılır…
Gebze Kurtuluş Savaşı yıllarında İstanbul-Anadolu arasında stratejik bir geçiş noktasıydı. Dolayısıyla Anadolu’ya silah ve insan kaçırılmasında kilit bir merkezdi. Gebze’deki Kuvayı Milliyecilerin Komutanı olan Yahya Kaptan, İstanbul’dan Ankara’ya insan ve silah kaçırma konusunda çok önemli görevler ifa ediyordu. Yahya Kaptan’ın başarısından İngilizler ve saray çok rahatsız oluyordu… Yahya Kaptan İstanbul Hükümetinin aşanları tarafından 9 Ocak 1920 günü alçakça katledildi…
Yahya
Kaptan 1891 yılında Makedonya’nın –Köprülü kasabasında dünyaya geldi. Henüz 9
yaşında iken bir kan davası yüzünden dağa çıkmak zorunda kalır. Balkanlarda
çetesiyle, Bulgarların, Makedonların ve Sırpların oluşturduğu Müslüman halka
saldıran çetelerle mücadele etti. Balkan
Savaşı başlayınca Balkan Savaşına katıldı. 1. Dünya Savaşı başlayınca Teşkilatı Mahsusa’ya
katılarak, teşkilat adına Balkanlarda ve İstanbul’da önemli görevler ifa etti.
İttihat Terakki’nin önemli adamlarından Yakup Cemil ile tanıştı ve yakın
arkadaş oldu. Yakup Cemil, Harbiye Nazırı ve Başkomutan Vekili Enver Paşa’ya
karşı darbe girişiminde bulununca, Yakup Cemil’in arkadaşı olduğu için 1916 yılında Irak’a sürgün edildi.
Yahya
Kaptan, Ateşkes anlaşması imzalandıktan sonra İstanbul’a döner. İşgal
günlerinde Bekirağa Bölüğü’ne hapsedilen arkadaşlarını ziyaret eder. Halil Kut
Paşa’nın hapisten kaçırılmasında görev alır. İstanbul’un İşgalinden sonra, eski
İttihatçılar tarafından kurulan Karakol Cemiyeti’ne katılır. Tanındığı için
çabuk deşifre olur ve Karakol Cemiyeti tarafından İstanbul’da kalmasının
tehlikeli olacağı düşüncesiyle Gebze’ye gönderilir ve burada kendi teşkilatını
kurarak Gebze ve civarındaki yağmacı çetelerle ve işgal kuvvetleriyle mücadele
eder. Sivas Kongresi'ndeki tüm mücadele eden kuvvetlerin tek çatı altında
birleşmesi kararına uyarak kendi askerî kuvvetleriyle birlikte Kuvâ-yi
Milliye'ye geçti.
Mustafa
Kemal Paşa, 4 Ekim 1919 günü Yahya Kaptan’a bir telgraf çekerek
"Bulunduğunuz bölgede güçlü bir teşkilât kurunuz. Adapazarı Kaymakamı
Tahir Bey vasıtasıyla, bizimle bağlantı sağlayınız. Şimdilik hazır
bulununuz" talimatını verir. Olay Nutuk’ta şöyle anlatır: "Efendiler,
Yahya Kaptan, aldığı bu emir üzerine, teşkilât kurdu ve aylarca İstanbul ile
ilişkisi bulunan çevrelerde hain çetelerin faaliyetlerine engel oldu."
Gebze’de
İstanbul Hükümetinin adamları olan Kaymakam ve Jandarma Komutanları, bazı
emekli subaylarla birlikte "çete" kurarak adam kaçırır ve haraç alıyor,
bu faaliyetler halkın da tepkisini çekiyordu. Yahya Kaptan’ın liderliğindeki Gebze’deki
Milli kuvvetler bunlarla da mücadele eder. Halka eziyet eden bu çeteleri
engeller. Yahya Kaptan’ın bu faaliyetleri, bölgedeki azınlıklar tarafından
İngiliz Muhipler Cemiyeti’nin Başkanı Sait Molla’nın kurduğu gizli teşkilat aracılığıyla
işgal kuvvetlerine ulaştırılır.
Ve
İşgal kuvvetleri Yahya Kaptan’ı ortadan kaldırma kararı alır. Bu amaçla bölgeye İngiliz gemisiyle bölgeye bir
Osmanlığı birliği sevkedilir. Bu kuvvetler Yahya Kaptan’ın yaşadığı Tavşancıl
Köyü’nü kuşatırlar. Yahya Kaptan’ın teslim olmaması halinde bütün ahalinin
öldürüleceği bildirilir. Yahya Kaptan’ın kuşatıldığına ilişkin haber Mustafa
Kemal Paşa’ya iletildiğinde, Paşa konuyla yakından ilgilenir ve İzmit’te 1.
Fırka Kumandanlığı’na 7 Ocak 1920 tarihli şu telgrafı gönderir:
"İstanbul’dan geldiği bildirilen kıta komutanına, adı geçenin bizim
adamımız olduğu ve eğer bir kusur ve kabahati varsa, tarafımızdan gereğinin
yapılması tabiî bulunduğu, hiçbir suretle Yahya Kaptan’ın kuşatılmasına ve tutuklanmasına
hiçbir şekilde razı olmadığımızın bildirilmesini ve neticenin bize süratle
bildirilmesini rica ederiz."
Karakol Cemiyeti Reisi Kara Vasıf’ın da
devreye girmesiyle, Yahya Kaptan "ikna" edilir. 8 Ocak 1920 günü teslim
olan Yahya Kaptan, 9 Ocak 1920 günü köy dışına götürüldükten sonra başı
kesilerek şehit edilir.
Mustafa
Kemal olayı haber alınca olayı soruşturması için Mebus Sırrı Bey’i
görevlendirilir. Sırrı Bey konuya ilişkin raporunda : "Yahya Kaptan’ın, İstanbul karşısında
teşkilatlanmış bir durumda bulunması, herhalde Kuvayı Milliye’ye karşı cephe
almış bulunan kimseleri korkuttuğu için kendisinin ortadan kaldırılmasına karar
verildiğine şüphe yoktur. Bu hareket, yabancılarca dahi, hiç şüphesiz, Kuvayı
Milliye’nin, hükümetin gözünde imha ve yok edilebilir bir mahiyette görülmesine
sebep olacaktır. Bundan dolayı gereken tedbir alınmalıdır." Şeklinde
görüşlerini bildirir.
İstanbul’da
bulunan Rauf Bey 19 Şubat 1920 tarihli mektupla Paşa’ya şu bilgileri verir:
"Yahya Kaptan’ın teslim olduktan sonra öldürüldüğü buraca da
anlaşılmıştır. Muhafızlığa müracaat edilmiş, otopsi de yapılmıştır. Hükûmet
kanunî kovuşturmaya başlamıştır, efendim. Saygılarımızı arz ederiz."
Atatürk
Nutuk’ta konuyu şu şekilde değerlendirir:
"Efendiler,
Yahya Kaptan’ın öldürüldüğüne şüphe kalmamıştı. Bu hakikat bilindikten sonra,
onun katili olan hükümetin yasal kovuşturmayı eline almış olması, cinayet faillerinin
ortaya çıkmayacağına delil değil miydi? Fakat Efendiler, zaman, her şeyin, her
hakikatin tarih önünde doğru değerlendirilmesine imkân hazırlar……
Efendiler,
bu olayı incelerken, iki noktayı göz önünde tutmak faydalı olur. O noktalardan
birincisi: Sait Molla’nın mensup olduğu gizli teşkilat ile Gebze ve Kartal
dolaylarında tamamen bu teşkilâta mensup kişi ve çetelerin rolü ve bu rolü
bizim adamlarımıza ve teşkilatımıza yıkarak, vatansever geçinen kimseleri
aldatma ve kandırmada gösterilen ustalık ve başarı."
Konuyla
ilgili Çanakkale Müstahkem Mevki Komutanı Şevket Bey’den gelen açıklama hakkında
ise şu yorumu yapar: "Efendiler, ‘Köy dışındaki karakola götürülürken
çevreden ateş edilmiş (?). Kaçmaya çalışmış, bu sırada öldürülmüş (?!).’ Bu
sözlerin, bu gibi suikastlarda bir formül gibi kullanıldığını anlamamak için,
çok safdil olmak lâzımdır."
Mustafa
Kemal Paşa, Yahya Kaptan’ın iki evladını himayesine alır ve ailenin de
sıkıntılarının giderilmesiyle ilgilenir. 19 Ekim 1922 günü de Yahya Kaptan’ın ailesine
‘Vatan hizmetleri tertibinden’ maaş bağlanmasına ilişkin kanun TBMM’de kabul
edilir.
Yahya
Kaptan’ın Kocaeli’nde bir heykeli vardır ve bir mahalleye onun adı verilmiştir…
9 Ocak’ta Olan Olaylar
1792
- Osmanlı İmparatorluğu ile Rusya arasında 5 yıllık savaşın ardından, Yaş
Antlaşması imzalandı.
1853
- Osmanlı İmparatorluğu için "hasta adam" tabiri ilk kez Rus Çarı I.
Nikolay tarafından kullanıldı.
1900
- Mısır'da Kahire demiryolu tamamlandı ve ilk tren hizmete girdi.
1917
– Şair Cahit Külebi doğdu
1918
- Akademisyen, şair ve yazar Hikmet Tanyu doğdu
1919
- Halep'ten gelen terhis kafilesi Urfa'ya bağlı Suruç yöresinde İngiliz-Fransız
yanlısı Basravi Aşireti kuvvetlerinin baskınına uğradı. 5 subay öldürüldü.
Askerlerin malları yağma edildi.
1919-
Türk ordusunun son birlikleri Kars'tan çekildi.
1920-
İstanbul'dan gönderilen bin kişilik bir kuvvet tarafından dün tutuklanan Çete
reisi Yahya Kaptan, İzmit Tavşancıl'da başı kesilerek öldürüldü. Mustafa Kemal,
Yahya Kaptan'ı İstanbul'un takibinden kurtarmak için çeşitli girişimlerde
bulunmuştu. TBMM, Yahya Kaplan'ın ailesine maaş bağlayacaktır.
1921-
Batı Cephesi birlikleri ile Ethem kuvvetleri arasındaki çarpışmalar devam
ediyor. Ethem kuvvetlerinin Derbent çevresindeki saldırısı, İnönü mevzilerine
gitmeye hazırlanan 1 74. Alay'ın hareketini geri bırakmasına sebep oldu. Yunan
uçakları, Türk kuvvetleri üzerine Ethem'in bir bildirisiniattılar: "Ey
askerler, şerre alet olmayınız ! Aksi halde geliyorum ha! . .. "
1922
- Kastamonu İstiklal Mahkemesi, bir asker karısının ot ve buğday demetlerini
yağma ettiren Asteğmen Mustafa Efendi'nin 15 gün hapsine ve maaşından 35 lira
keserek asker karısına verilmesine, eşkıyaya yemek vermekten sanık bir ağanın
beraatına, sürgün yerlerinden kaçan iki Rum'un yeniden sürülmelerine karar
verdi
1926
- Piyango çekilişinin yalnızca Tayyare Cemiyeti'ne ait olduğuna ilişkin kanun
kabul edildi.
1936
- Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Atatürk'ün de katıldığı
bir törenle öğrenime başladı. Törende konuşan Millî Eğitim Bakanı Saffet Arıkan
"Çürümüş görünen dünya kültürünü yeniden yaratacak olan Türk
çocuklarıdır" dedi.
1937
- İstanbul Tramvay Şirketi, talebelerin ucuz seyahat etmeleri için paso verdi.
Pasolar talebelerin ikamet mıntıkalarıyla, mekteplerinin bulunduğu bölge arasındaki
seferlerde geçerli oldu.
1942
- Türk Tarih Kurumu Ziya Gökalp'in bütün eserlerinin yayımlanmasına, Türk Dil
Kurumu da yeni bir Kur'an çevirisine karar verdi.
1945
– Romancı Osman Cemal Kaygılı vefat etti
1949
- Türkiye'nin 7. Başbakanı Hasan Saka görevinden çekildi.
1951
- Sin bilgini ve Diyanet İşleri'nin 3. Başkanı Ahmet Hamdi Akseki vefat etti
1955
- Devlet Operası sopranosu Leyla Gencer, temsiller vermek üzere İtalya'ya
gitti.
1961
- Amerika ile Türkiye arasında, Ereğli Demir Çelik Tesisleri için 130 milyon
dolarlık kredi anlaşması imzalandı
1964
- Meclis, Talat Aydemir ve arkadaşlarının ölüm cezalarını onayladı
1964
– Romancı-Yazar-Hatip-Akademisyen Halide Edip Adıvar vefat etti
1966
- 800 kişilik ilk işçi kafilesi Almanya'ya hareket etti.
1968
- Ankara Yüksek İhtisas Hastanesi'nde bir köpeğin kalbi değiştirildi.
Ameliyattan kırk dakika sonra bakım güçlüğü nedeniyle köpek
"uyutuldu".
1968
- Meksiko tarihinde bilinen ilk ve son kez kar yağışı gözlendi, yağış 2 gün
daha devam etti.
1978
- Akaryakıt sıkıntısı had safhada; akaryakıtı biten hastaneler hasta kabul
etmemeye ve yatan hastaları taburcu etmeye başladılar.
1978
- Bir günde 14 yer bombalandı. İstanbul'da 5, Ankara'da 7, Trabzon ve Afşin'de
de birer yere atılan bombalar hasara yol açtı.
1978
- İstanbul'da Çapa Tıp Fakültesi şiddetli soğuk nedeniyle tatil edildi.
1978
- TEKEL Genel Müdür Vekili Esat Gühan görevden alındı, yerine vekaleten Orhan
Özet getirildi.
1979
- Ankara'da iki tren çarpıştı. Çoğu işçi ve öğrenci olan 32 kişi öldü.
1979
- Yeşilköy Havalimanı'nda kanlı baskını gerçekleştirdikten sonra müebbet hapse
mahkûm olan Muhammed Reşit ve Mehdi Muhammed adlı iki Filistinli gerilla,
Sağmalcılar Cezaevi'nden kaçtı.
1987
- Yargıtay, Milliyetçi Hareket Partisi'nin Alparslan Türkeş'in üzerinde bulunan
mal varlığının Hazine'ye devrine karar verdi.
1991
- Toplu taşıma araçlarında sigara içilmesi ve tütün mamullerinin reklamının
yapılması yasaklandı.
1995
- Güner Ümit'in, İnter Star'da yayınlanan "Süper Turnike"
programında, Alevilerde "ensest" olduğunu ima eden sözleri üzerine,
Aleviler iki gün boyunca televizyon önünde gösteri yaptı. İki günün sonunda
programın yayından kaldırılacağı açıklandı.
1996
- Evrensel Gazetesi muhabiri Metin Göktepe'nin cesedi Eyüp Spor Salonu'nun
yakınındaki arsada bulundu. Gazeteci Metin Göktepe bir gün önce görevini
yaparken polisçe engellenmiş ve gözaltına alınmıştı.
1996
- Sabancı Holding Yönetim Kurulu Üyesi Özdemir Sabancı, Toyotasa Genel Müdürü
Haluk Görgün ve sekreter Nilgün Hasefe, Sabancı Center'da vurularak öldürüldü.
Olayı DHKP/C örgütü üstlendi.
2003
- Aile mahkemeleri kuruldu.
2007
- Adana'dan Irak'a giden, içinde Türk işçilerinin bulunduğu, Moldova'lı bir
şirkete ait Antonov tipi bir uçak, Bağdat'ın Beled Havaalanı pistine 200 metre
kala düştü: 34 kişi öldü.
2009
- Nâzım Hikmet'in Türk vatandaşlığından çıkarılmasına ilişkin 1951 yılındaki
Bakanlar Kurulu Kararı yürürlükten kaldırıldı.
Yorumlar
Yorum Gönder