Günün Portresi
"Irkına,
vatanına, tarihine ihanet etmiş olan efrâd ve akvamın hiçbirini unutma Türk
oğlu! Unutma ve affetme!" Süleyman Nazif
Birçok
âlim, şair ve devlet adamı yetiştiren Diyarbakırlı köklü bir ailenin ferdi
olarak 1869 yılında Diyarbakır’da doğdu. Süleyman Nazif ilk öğrenimine
babasının görevli olarak bulunduğu Harput’ta başladı; bir süre Diyarbekir
Rüşdiyesi’ne devam etti. Mardin’de kaldıkları sırada başta babası olmak üzere
Abdülkerim Sâbit ve Adliye müfettişi Ferit Bey’den tarih, mantık, gramer ve
edebiyat, bir Ermeni papazdan Fransızca ve Muş müftüsünden Arapça dersleri
aldı. Daha küçük yaşta iken Nâmık Kemal ile Abdülhak Hâmid’in (Tarhan)
eserlerini okuduğu gibi Mardin’de evlerindeki sohbetler sayesinde kültürünü
genişletme imkânı buldu. Babasının Mardin’de vefatı üzerine Diyarbakır’a döndü.
Burada Muş Reji Müdürlüğü’nde, Mardin ve Diyarbekir İdare Meclisi’nde çalıştı.
Diyarbakır’da
Vilâyet Matbaası müdürlüğü yaparken vilâyet gazetesinde başyazılar yazmaya
başladı. O sırada Diyarbakır ve çevresinde meydana gelen Ermeni ayaklanması
dolayısıyla yazdığı telgrafta kullandığı ifade tarzı Kölemen Abdullah Paşa’nın
dikkatini çekti ve onu yanına kâtip alarak 1895 yılında Musul’a götürdü. 1896
yılında İstanbul’a geldi. Şubat 1897’de gittiği Paris’te Ahmed Rızâ’nın
çıkardığı Meşveret gazetesinde istibdat
rejimi ve II. Abdülhamid aleyhinde oldukça ağır ifadeler taşıyan yazılar
yayımladı. Ahmed Rızâ ile aralarında
anlaşmazlık çıkması ve sarayın verdiği teminatlar üzerine Ekim 1897’de
İstanbul’a döndü. Abdulhamit onu vilâyet mektupçusu olarak Bursa’ya tayin etti. Burada yaklaşık on iki yıl kaldı ve bu
süre içinde İbrâhim Cehdî takma adıyla Servet-i Fünûn’da çoğu sone tarzında
manzumeler yayımladı. Edebiyât-ı Cedîde’nin sanat anlayışı doğrultusunda
yazılar kaleme aldı.
1908’de
II. Meşrutiyet’in ilânından sonra istifa ederek İstanbul’a döndü ve fiilen
gazeteciliğe başladı. 1909 yılından itibaren Ebüzziyâ Tevfik’in çıkardığı Yeni
Tasvîr-i Efkâr’da İttihat ve Terakkî iktidarını ağır bir dille eleştiren
yazıları yüzünden İstanbul’dan uzaklaştırılarak 1909-1912 yılları arasında
Basra, Kastamonu , Trabzon , Musul ve Bağdat valisi olarak görevlendirildi. 1912’de Bağdat valiliğinden
İstanbul’a döndü ve kendisini tamamen gazeteciliğe verdi. 1918’de Cenab
Şahabeddin’le birlikte Hâdisât gazetesini çıkarmaya başladı. Anadolu’da Millî
Mücadele hareketinin başlamasında büyük rolü bulunan Müdâfaa-i Hukuk
Cemiyeti’nin kurulmasına ön ayak oldu. ,
9
Şubat 1919’da İtilâf orduları başkumandanı Franchet d’Esperey’nin İstanbul
caddelerinde at üstünde muzaffer bir eda ile dolaşması ve azınlıkların
küstahlıkları üzerine sansür engelini aşarak “Kara Bir Gün” adlı meşhur
makalesini yayımladı.
23
Ocak 1920 günü Pierre Loti için düzenlenen anma toplantısında yaptığı konuşma
nedeniyle İngilizler tarafından yakalanarak Millî Mücadele’yi destekleyen bir
kısım arkadaşıyla birlikte Malta’ya sürüldü ve orada yirmi ay kadar kaldı.
Süleyman Nazif, Ekim 1921’de İstanbul’a döndükten sonra Peyâm-ı Sabah, Resimli
Gazete ve Yarın gibi gazetelerde yazdığı siyasî ve edebî yazılarla güç şartlar
altında hayatını sürdürmeye çalıştı. Son yılları maddî sıkıntılarla geçti ve 4
Ocak 1927’de öldü, kabri Edirnekapı Mezarlığı’ndadır.
Edebî
ve siyasî mahiyette birçok makale kaleme alan Süleyman Nazif, farklı üslûbuyla
Türkçenn en farklı ve başarılı
örneklerini sergilemiştir. Yahya Kemal Beyatlı, “Nazif münşî doğmuştu” derken
Ahmed Hâşim onu “kelimelerin serdarı” diye nitelemiştir. Polemikçi bir yanı da
bulunan Süleyman Nazif, “İmana Tasallut” adlı makalesinde İskilipli Âtıf’ın
Frenk Mukallitliği ve Şapka adlı eserindeki görüşlerini yerle bir etmiştir.
Süleyman
Nazif Batarya ile Ateş’e aldığı yazılarında zekâsının canlılığı, üslûbunun
sağlamlığı ve vatan sevgisi ile dikkatleri çeker. Osmanlı Devleti'nin 1877'den
bu yana girdiği kesintisiz savaşlarda canlarını feda eden şehitler ve gaziler
hakkındaki duyguları yanında, kuşağının bu olaylar karşısındaki ruh halini de
içten, duygulu ama vurucu bir üslupla anlatır.
Süleyman
Nazif, Hz. İsa’ya Açık Mektup’ta Haçlı zihniyetinin işlediği bütün suç ve
cinayetleri Hz. Îsâ’ya şikâyet tarzında dile getiririr. Hz. İsa’ya Açık Mektup
sadece Türkiye’de yaşayan Hristiyanlardan değil Müslümanlardan da büyük tepki
görmüş, çeşitli tartışma ve davalara konu olmuştur.
Süleyman
Nazif’in basılmış eserleri:
Gizli
Figanlar, Firâk-ı Irâk, Malta Geceleri , Bahriyelilere Mektup, Ma‘lûmu İ‘lâm,
Elcezire Mektupları, Boş Herif, İki İttifakın Tarihçesi , Batarya ile Ateş,
Mektuplar , Âsitâne-i Târîhte: Galiçya, Mehmed Âkif, Hitâbe, Tarihin Yılan
Hikâyesi, Lutfi Fikri Bey’e Cevap , Nâmık Kemal, Çal Çoban Çal, Nâsırüddin Şah
ve Bâbîler , Hazret-i İsa’ya Açık Mektup, Çalınmış Ülke , Âbide-i Şühedâ, İki
Dost, Fuzûlî , İmana Tasallut-Şapka Meselesi, Kâfir Hakikat , Yıkılan Müessese,
4 Ocak Günü
Meydana Gelen Olaylar
1610
– Sultanahmet Camisinin temeli atıldı.
1755
- Yaşanan şiddetli ve dondurucu soğuk nedeniyle Haliç tamamen İstanbul Boğazı
da yer yer dondu.
1911
- Babıâli yangını. Şura-i Devlet ve Dahiliye Nezareti ile Mektupcu, Teşrifatçı,
Beylikçi, Sadaret Kalemi daireleri ve Vakanüvis daireleri tamamen yandı.
1919
– Milletvekili seçimleri barış anlaşması imzalanan kadar ertelenmesine dair
Padişah İradesi yayımlandı.
1919
- İzmir sıkıyönetimi tarafın dan Hukuku Beşer adlı gazetesi kapatılan Hasan
Tahsin (Osman Nevres), Sulh ve Selamet Gazetesi'ni çıkarmaya başladı.
1920
– Mustafa Kemal Paşa Harbiye Nazırı Cemal Paşa’ya (Mersinli Cemal Paşa) yazdığı
mektupta "İngiliz siyaseti tamamen aleyhimizdedir. Meclis'te bir Müdafaa-i
Hukuk Grubu kurmak zorunludur. Sivas beyannamesi easasının müzakere
yapılmaksızın ilanı zaruridir. Mebusları emin bir mahalde toplamak için
girişimde bulunmak gerekir.'' Dedi.
1921
- Ankara İstiklal Mahkemesi, İngiliz ve Fransızlara casusluk yaptığından
kuşkulandığı Urfa eski Mebusu Şükrü Nasuh Bey'in kurtuluş davasının mutlu bir
sonuca ulaşacağı güne kadar Erzurum kalesinde tutulması kararını aldı.
1922
- Türkiye'nin politikası hakkında Sovyetlerde beliren kuşkulan gidermek
amacıyla Mustafa Kemal, yarın Ankara'dan ayrılacak olan Frunze ile gönderilmek
üzere Lenin'e bir mektup yazdı. İhtiyaçtan doğan Tfırk-Rus dostluğunun geçici
olmadığını belirtti.
1926
- İstanbul Erkek Lisesi’nin 7 ve 8 sınıf öğrencileri tarafından kurulan
İstanbul Kulübü İstanbulspor Kulübü adını aldı.
1927
- Şair, yazar ve devlet adamı Süleyman Nazif vefat etti
1936
- Çoruh vilayetinin merkezi, Rize'den Artvin'e nakledildi. Dersim vilayetin adı
Tunceli oldu. Hakkari İl oldu.
1948-
Demokratlar, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Salih Omurtak'ın yeni yıl mesajına
karşı çıktı. Mesaj şöyleydi: Çok Sayın Cumhurbaşkanımız ve Yüce Başbuğumuz;
Kara, deniz ve hava ordularımızın komutan, subay ve eratı adına yeni yıllarını
en derin tazim ve itaatle kutlar, Büyük Şefimiz, ordumuzun ve aziz Türk
vatanının başı üstünde her zaman şan ve şerefle ışık vermelerini Ulu Tanrıdan
dilerim.
1954
– Celal Bayar, Kayseri'de ilk İşçi Bankasını açtı. Bu banka, bir devlet
teşebbüsü olan Sümerbank’ın, işçilere yardım fonundan alınan 1.5 milyon liralık
sermaye ile işe başladı
1963
- Türk Halk Müziği sanatçısı ve derleyicisi Muzaffer Sarısözen vefat etti
1967
- 490 kilometre uzunluğundaki Batman-İskenderun petrol boru hattı ile Türkiye
Irak Petrol boru hattı hizmete açıldı.
1969
- Her türlü ırk ayrımcılığının kaldırılmasına dair uluslararası sözleşme
imzalandı.
1976
- Çanakkale'de antik Truva kentinin bulunduğu yere, 12 metre yüksekliğinde
Truva Atı yapıldı.
1979
- Anadolu Ekspresi ile Boğaziçi Ekspresi, Sincan yakınlarında çarpıştı. Kazada
on dokuz kişi öldü, çok sayıda kişi yaralandı.
1986
- İstanbul Boğazı'nda, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nün yapımına başlandı.
1987
- Washington'dan Boston'a giden bir yolcu treni, bir başka trenle çarpıştı: 16
kişi öldü.
1990
- Pakistan'ın Sindh bölgesinde bir yolcu treni, bir yük treni ile çarpıştı: 300
kişi öldü.
1996
- Ümraniye E-Tipi Cezaevi'nde çıkan olaylara askerlerin müdahalesi sonucu 3
kişi öldü, 67 kişi yaralandı.
1997
– G-8’in ilk zirvesi İstanbul’da yapıldı
2003
- Türkiye ilk kadın inşaat mühendisiSabiha Rıfat Gürayman vefat etti
2005
- Yatırım teşviği kapsamındaki illerin sayısı 36’dan 49’a çıktı.
2013
- Türk pop müzik şarkıcısı ve söz yazarı Şenay Yüzbaşıoğlu vefat etti
Yorumlar
Yorum Gönder