Günün
Portresi
Bugün
Türkiye Cumhuriyetinin 21 yıl kesintisiz Genel Kurmay Başkanlığı görevini
yürüten Mareşal Fevzi Çakmak’ın doğum günü.
Balkanlar’ın en karışık olduğu bir dönemde on dört yıl
Rumeli’de görev yaptı, başarıları nedeniyle emsallerinden önce yükseldi.
1901’de kolağası, 1902’de binbaşı, 1907’de daha otuz yedi yaşındayken miralay oldu.
1909’da Osmanlı ordusunda rütbeleri yeniden düzenleyen kanun gereğince rütbesi
tekrar binbaşılığa indirildiyse de 1910’da tekrar yarbaylığa yükseldi. Balkan
Savaşı çıkınca Yakova’daki XXI. tümenin kumandan vekilliğine, 1912 yılında
Vardar Ordusu kumandanlığı Harekât Şubesi müdürlüğüne getirildi. Balkan
Savaşı’nın sona ermesinden sonra Ankara Redif Tümeni kumandanlığına, arkasından
II. Tümen kumandanlığına getirildi. 24 Kasım 1913’te tekrar miralay rütbesine
terfi ederek Ankara’da bulunan Beşinci Kolordu kumandanlığına tayin edildi. 2
Mart 1915’te mirliva rütbesine terfi etti ve kolordusu ile birlikte I. Dünya
Savaşı’nda Çanakkale muharebelerine katıldı. Kerevizdere ve Kanlıdere
mevzilerini başarıyla savundu. Düşman bu cepheden çekilinceye kadar buradaki
vazifesi devam etti. Başarılı hizmetlerinden dolayı çeşitli liyakat, imtiyaz,
harp madalyaları ve nişanlarla ödüllendirildi.
Çanakkale savaşı bitince 7 Eylül 1916’da İkinci Kafkas
Kolordusu kumandanlığına, ardından Diyarbakır’daki İkinci Ordu kumandanlığına
tayin edildi. Bu sırada Kafkas cephesinden gelen Rus saldırısını durdurarak Rusların
İskenderun ve Basra körfezlerine inme planlarını başarısızlığa uğrattı. 1917
yılında Yedinci Ordu kumandanlığına getirildi. Filistin ve Şeria’da İngilizlere
karşı giriştiği savaşlardaki başarılarından dolayı ferik rütbesine yükseltildi.
7 Ağustos 1918’de hastalanarak İstanbul’a döndü.
Tevfik Paşa hükümetinde Harbiye Nâzırı olan Cevad (Çobanlı)
Paşa’nın ısrarı üzerine Fevzi Paşa 24 Aralık 1918 tarihinde Erkân-ı Harbiye-i Umumiye
Reisliğine (Genel Kurmay Başkanlığına) tayin edildi Bu makamda bulunduğu sırada
mütareke şartlarını yerine getirir görünerek pek çok silâh ve cephaneyi
Anadolu’da kalmasını veya oraya götürülmesini sağladı. Bu gibi işler için
bizzat kurulmasına öncülük ettiği gizli Karakol Cemiyeti’nin faaliyetlerini
kolaylaştırdı. Cevad Paşa’yla birlikte Mustafa Kemal’in Dokuzuncu Ordu
Müfettişliği ’ne atanmasını sağladılar. İngilizler hükümete baskı yaparak Fevzi
Paşa’yı azlettirdiler.
Bir Nasihat heyetiyle Erzurum ve Sivas’a geldi. Sivas’ta
Mustafa Kemal ve arkadaşlarıyla birlikte yapılan görüşme samimi bir hava içinde
geçti.
Fevzi Paşa Sivas’tan döndükten sonra 1919 Aralığında Askerî Şûra üyeliğine tayin edildi . Harbiye
nâzırı olan Mersinli Cemal Paşa, Erkân-ı Harbiye-i Umumiye Reisi Cevad Paşa ile
birlikte işgalcilerin isteklerine boyun eğmedikleri için azledilerek 3 Şubat
1920 tarihinde Fevzi Paşa Harbiye Nâzırlığına getirildi. Salih Paşa kabinesinde
de aynı görevini sürdürdü. Anadolu’daki harekâtın kuvvetlenmesi için bütün
gücüyle çalıştı ve her gelişmeyi Mustafa Kemal’e bildirdi. İngilizler
İstanbul’u resmen işgal edince e başlayınca Fevzi Paşa da makamından düşman
askerleri tarafından sürüklenerek çıkarıldı.
İstanbul’da yapılacak bir şey olmadığını anlayan Fevzi Paşa
Beykoz’daki evinden gizlice Ankara’ya doğru yola çıktı. İngilizler evini
basarak yağmaladılar ve ailesini de sokağa attılar. Fevzi Paşa’nın geçeceği
yollarda isyanlar çıkartarak onu yakalamak istediler. Paşa bütün engellemelere
rağmen on dokuz gün süren ve büyük kısmı at sırtında geçen meşakkatli bir
yolculuktan sonra Ankara’ya ulaşabildi. Bu sırada Büyük Millet Meclisi toplantı
halinde bulunuyordu. Oturum başkanı Mustafa Kemal Paşa bir heyet seçilerek
Fevzi Paşa’nın karşılanmasını teklif etti. Meclis ise hep birlikte
karşılanmasını kararlaştırdı. Oturuma ara verilerek istasyona gidildi, coşkun
tezahürat arasında paşa karşılandı ve meclise gelindi. Fevzi Paşa üyelerin
ısrarlı istekleri üzerine hemen kürsüye çıkarak İstanbul’daki son durum hakkında
bilgi verdi. Hükümetin bir şey yapamadığını, İngilizler’in hükümeti kendi
istekleri doğrultusunda sıkıştırdıklarını, padişahın bu durumdan son derece
üzüntü duyduğunu ve Büyük Millet Meclisi’ne güven ve başarı dileklerini
bildirdiğini anlattı. Fevzi Paşa’nın Ankara’ya gelişi ve mecliste yaptığı
konuşma metni bir tamim halinde bütün memlekete ve ordu birliklerine duyuruldu.
Fevzi Paşa Kozan milletvekili olarak katıldığı Büyük Millet
Meclisi tarafından kurulan İcra Vekilleri Heyeti’ne Müdafaa-i Millîye vekili
seçildi. İcra Vekilleri Heyeti de onu başkan seçti. Böylece Ankara’da kurulan
meclis hükümetinin ilk başkanı sıfatını kazanmış oldu. Bu görevde bulunduğu
sırada bilhassa düzenli ordu kurulması konusunda büyük hizmetleri oldu. 3 Nisan
1921’de birinci ferikliğe terfi eden Fevzi Paşa, Erkân-ı Harbiye-i Umumiye
reisliğine getirilince vekillikten ayrıldı (. Sakarya Savaşı’nın kazanılmasında
büyük rol oynadı. Cephenin en ön saflarında bizzat çarpışmalara katılan paşa,
zaman zaman Ankara’ya gelerek savaşın gidişi yüzünden heyecana kapılan meclisi
yatıştırıcı konuşmalar yaptı. Mecliste başkumandanlık kanununun süresinin
uzatılması lehinde kesin tavır koyarak kanunun süresinin uzatılmasını sağladı.
Yunan ordusunu kesin yenilgiye uğratan Başkumandanlık Meydan Muharebesi’nin
savaş planları da Fevzi Paşa tarafından hazırlandı. 30 Ağustos Zaferi’nin
kazanılmasında büyük rolü olan Fevzi Paşa’ya Mustafa Kemal’in teklifiyle Büyük
Millet Meclisi tarafından 31 Ağustos 1922 mareşallik rütbesi verildi.
Fevzi Paşa, 30 Ekim 1924’te kumanda mevkiinde bulunmuş
milletvekillerinin politika veya askerlikten birini seçmeleri istenince,
İstanbul milletvekilliğinden ayrılarak çok sevdiği askerlik mesleğini tercih
etti. 1944’te emekliye sevk edilinceye kadar Genel Kurmay Başkanlığı görevini
sürdürdü. Atatürk’ün ölümünden sonra İsmet İnönü’nün cumhurbaşkanı seçilmesinde
büyük rol oynadı. II. Dünya Savaşı’na girilmesine şiddetle karşı çıkan Fevzi
Çakmak orduyu savaşa hazırlamaktan da geri kalmadı. 12 Ocak 1944’te yaş
haddinden emekliye ayrıldı.
Cumhuriyet Halk Partisi’ne girmesi ve milletvekili olması
hususunda bizzat Cumhurbaşkanı İsmet İnönü tarafından yapılan teklifleri kabul
etmedi. Cumhuriyet Halk Partisi’ne duyduğu kırgınlık dolayısıyla bu partiye
karşı kurulan Demokrat Parti’yi destekledi. Bu partinin listesinden bağımsız
aday olarak 21 Temmuz 1946İstanbul milletvekili seçildi. Bir süre sonra parti
yöneticileriyle anlaşmazlığa düşerek Demokrat Parti’den ayrıldı. 20 Temmuz
1948’de arkadaşlarıyla Millet Partisi’ni kurdu ve bu partinin şeref başkanı
seçildi.
10 Nisan 1950’de vefat edince hükümet millî yas ilân
etmediği için halk Cumhuriyet Halk Partisi’ne tepki gösterdi. Ve cenazesine
katılan ve önemli bölümü üniversitelilerden oluşan kalabalık bir cemaat,
naaşını tekbir getirerek toprağa verildiği Eyüp Sultan’a kadar eller üzerinde
taşıdı. Halkın Fevzi Çakmak’ın cenazesine duyduğu bu büyük ilgi, Cumhuriyet
Halk Partisi’ne karşı gösterilen ilk açık direniş hareketi ve İsmet İnönü’nün
önemli bir siyasî yenilgisi olarak yorumlandı.
Yorumlar
Yorum Gönder