Günün Olayı
Şair ve yazar Arif
Nihat Asya 1928 yılında Yüksek Muallim Mektebinden mezun olduktan sonra
edebiyat öğretmeni olarak Adana'ya tayin oldu. Adana Kız Lisesi ve Erkek
Lisesi'nde öğretmenlik ve idarecilik yaptı. Adana’da 5 Ocak günleri Adana’nın
kurtuluşu törenlerle bir bayram havasında kutlanmaktadır.
Ve Arif Nihat Asya
5 Ocak 1940 günü törenlerde okunmak için yazdığı 5 Ocak 1940 sabahı tamamlar.
Arif Nihat Asya
Bayrak şiirinin hikayesini şöyle anlatmaktadır;
“BAYRAK şiirimi 35 yaşımdayken yazdım. Adana
Erkek Lisesi’nde edebiyat öğretmeniydim. Hatay, Gazi’nin gayretleriyle
Türkiye’ye bağlanmıştı. O konudaki çalışmaları 1938 yılında başlamış, 1939
yılında neticeye ulaşılmıştı. Türkiye, yeni bir sevinç içindeydi. Bu sevinci,
Adana da büyük coşkunluklarla yaşıyordu. Adana’nın Fransız işgalinden kurtuluşu
5 Ocak 1922’dir.
Bu bakımdan her
sene, 5 Ocak gününde Adana’da büyük şenlikler yapılır. Adeta yer yerinden
oynar. Şimdi de öyle midir, bilmiyorum.
Şehrin bir Saat
Kulesi var; bir de Ulu Cami minaresi. İşte o Saat Kulesi’yle Ulu Cami minaresi
arasına, her senenin 5 Ocak kutlamalarında, kocaman bir bayrak asılır. Bayrak
diyorsam, öyle-böyle bir bayrak değil. On beş izcinin kolları üzerinde taşınan
bir bayrak. Vay babam vay. Yani Saat Kulesi’yle Ulu Cami minaresinin arasına
bir güneş doğuyor...
Hatay Türkiye’ye
bağlandığı için 1940 yılının 5 Ocak kutlamasının daha bir güzel, daha bir
heyecanlı olması isteniyordu.
O bakımdan Adana
Maarif Müdürlüğü’nden bizim lise müdürlüğümüze bir yazı geldi. Mealen deniyordu
ki: ‘5 Ocak kutlamasında, Saat Kulesi’yle Ulu Cami minaresi arasına Adana’nın
tarihi bayrağı çekilirken, o güne uygun bir şiirin de, liseniz öğrencilerinden
biri tarafından okunması uygun görülmüştür. Gereğini rica ederim. Maarif Müdürü
falan filan.’
Lise müdürü bu
konuda beni vazifelendirdi. Ben de öğrencilerim arasından üç-dört kişi seçtim.
‘Gidip kütüphanelerde araştırın. 5 Ocak kutlamalarına uygun güzel bir şiir
bulun. Pek duyulmamış bir şiir olsun. Meşhurların da kitaplarını karıştırın;
adı pek duyulmamış şairlerin de!’
Çocuklar gittiler.
Birkaç gün sonra
geldiler. ‘Efendim bulamadık’ dediler. ‘Bulamadık olur mu’ diye öfkelendim.
‘Gidin gözünüzü dört açarak bir daha araştırın’ dedim
Çocuklar çıkıp
gittiler. Üç-dört gün sonra, elleri yine boş geldiler.
E peki ne olacak?
Kendi kendime dedim ki, ‘Arif bu şiiri sen yazacaksın!’
Bir gün sonra 5
Ocak! Bir günüm var.
Adana’da 5 Ocak
Mahallesi’nde oturuyordum. O zamanlar, bugünkü gibi evlerde günün her saatinde
elektrik yok. Geceleri petrol lambası yakıyoruz. El-ayak ortalıktan çekilince,
petrol lambasının yorgun ışığında, bayrağımıza sığınarak kalemi elime aldım.
Şafak sökerken
Bayrak şiiri hazırdı. O gece, şiiri nasıl yazdımsa, öylece kaldı. Yani üzerinde
ikinci bir defa oynamadım.
Sabahleyin liseye
gidince, ‘Bana Aydın Gün’ü çağırın’ dedim. Aydın Gün, bugün bizim Opera ve Bale
Genel Müdürümüz olan Aydın Gün’dür.
Bulunup getirildi;
şiiri eline uzattım; ‘Şunu oku bakayım’ dedim. Okudu. Güzel şiir okuyan
öğrencilerimdendi. Bayrak şiirini ona bir daha, bir daha okuttum. Mükemmel
okuyordu.
Bayrak şiirimi, 5
Ocak kutlamalarında ilk defa Aydın Gün okudu ve alkışlandı.
……..
İşte o gün
bugündür, benim Bayrak şiirim, bayrağımızın kendisi gibi hepimizin oldu.
Bu şiir, bana
‘Bayrak Şairi’ denilmesine yol açtı ki, bu sıfat, benim için altından dökülmüş
bir İstiklal Madalyası kadar kıymetlidir.”
5 Ocak 1922’de
kurtulan Adana’nın 5 Ocak 1940 günü yapılacak kurtuluş törenlerinde okunacak
şiir, Adana 5 Ocak Mahallesindeki bir evde Arif Nihat Asya tarafından 5 Ocak
1940 günü sabaha karşı tamamlanır. Ve ilk kez 5 Ocak 1940 günü yapılan
Adana’nın Kurtuluş Töreninde okundu…
İlginçtir bu 5
Ocak tesadüflerine, başka bir 5 Ocak günü acı bir nokta kondu. Arif Nihat Asya
bir başka 5 Ocak günü, 5.Ocak.1975 tarihinde hayata gözlerini yumdu.
Şiiri yazarken
omuzunu örten bayrak, bu defa tabutunu örttü...
İşte o şiir;
BAYRAK
Ey,
mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü,
Işık ışık, dalga dalga bayrağım,
Mezarını kazacağım.
Seni selamlamadan uçan kuşun
Yuvasını bozacağım.
Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder...
Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar.
Yurda ay yıldızın ışığı yeter.
Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün.
Ey, şimdi süzgün, rüzgârlarda dalgalan;
Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim:
1592 - Babür
İmparatorluğu'nun 5. Hükümdarı Şah Cihan doğdu
1809 - 1807-1809
Osmanlı-İngiliz Savaşı'nı sona erdiren Kale-i Sultaniye Antlaşması imzalandı.
1843 - İlk Osmanlı
lirası Tashihi Ayârı Sikke kararıyla basıldı.
1913 – İş adamı
Nejat Eczacıbaşı doğdu
1919- İngiliz
Yüksek Komiserinin raporuna göre, 2 Ocak'ta onu ziyaret eden Sait Molla,
Mustafa Paşa, Bedirhanoğlu Emin Ali ve diğer bazı Kürt ileri gelenleri, İngiliz
mandası altında özerk bir Kürdistan istediler.
1920 -Mustafa
Kemal, yayımladığı bir genelgede, İzmir'in Yunanistan'a bağlanması halinde her
yanda büyük mitingler yapılması ve protestolarda bulunulmasını istedi.
1920 - İzmir
Valisi İzzet Bey, kalp sektesinden öldü. İzmir'in işgali sırasında Yunanlılarla
işbirliği yapan İzzet Bey, daha sonra da Kuvayı Milliye aleyhinde çalışmalar
yapmıştı. Ama ihaneti uzun sürmedi.
1920 - İradeyi
Milliye' de Aşiretlerin telgrafı yayımlandı: Dersim ve Erzincan'ın bir kısmını
meydana getiren biz Kürtlerin bin yıldan beri birlikte yaşadığımız Türklerden
ayrılmak hatırımıza bile gelmez. Bu birliği korumak için hayatımızı fedaya
hazırız. Kimlikleri bizce bilinen bir takım kişiler, Kürtlük adına söz
söylemeye yetkili değildir.
1921- Mustafa
Kemal, Dağıstan'ın bağımsızlığına kavuşması nedeniyle Lenin'e bir teşekkür
telgrafı çekti. "Dağıstan bağımsızlığının tanınması, Bolşevizm ile İslam
dünyası arasındaki ilişkilere olağanüstü iyi etkide bulunacaktır. Bizi,Batı
emperyalizmini devirmek olan ortak amacımıza daha fazla yaklaştıracaktır"
dedi.
1922 - Türk ordusu
Adana ve Ceyhan'a girdi. Adana resmen kurtuldu.
1922 - Meclis,
ordunun elinde bulunan zayıf yük ve koşum hayvanlarının ücretsiz olarak muhtaç
köylülere dağıtılmasını öngören kanunu kabul etti.
1929 -
Anadolu-Bağdat ve Mersin-Tarsus Demiryolları ile Haydarpaşa Garı
devletleştirildi.
1953 -
Karikatürist Ramiz Gökçe vefat etti.
1958 - CHP,
partisinin bir Araştırma Bürosu kurmuş olduğunu bildirdi. Bu büronun başına
iktisatçı Osman Okyar getirildi, ayrıca Turhan Feyzioğlu, Bülent Ecevit, Coşkun
Kırca ve Doğan Avcıoğlu gibi aydınlar da Büronun kadrosu içindeydi
1961 - Yassıada
duruşmaları devam ediyor. 6-7 Eylül Olayları davası sonuçlandı. Sanıklardan
Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve eski İzmir valisi Kemal Hadımlı mahkûm
oldular. Aynı gün Fuad Köprülü ve Fahrettin Kerim Gökay Yassıada'dan tahliye
edildi.
1975 - Şair ve
yazar Arif Nihat Asya vefat etti.
1993 - Avrupa
Konseyince her yıl verilen "Yılın Müzesi" ödülünü İstanbul Arkeoloji
Müzeleri aldı.
1997 - Rus güçleri
Çeçenistan'dan çekildi.
2007 - Emre Taner,
MİT'in 80'inci kuruluş yıldönümünde yayınladığı mesajda ulus devletin tehdit
altında olduğunu söyledi.
2018 - Meddah,
tiyatro ve sinema oyuncusu Münir Özkul vefat etti.
Yorumlar
Yorum Gönder