Günün Olayı
İttihat
Terakki yasa dışı ilan edilip kapatılırken,
Balkanlar’da ağır bozgun yaşanmaktadır. Bulgarlar, Sırplar ve Yunanlılar
karşısında sürekli mağlubiyetler yaşanmaktadır. Türk kenti Selanik Yunan
ordusunun eline düşünce Sadrazam Kâmil Paşa, Selanik’in düşmesi üzerine
“Selanik gitti, onlar da defolup gider” diyerek, Selanik’in düşmesine üzülmek
yerine, bunun İttihatçıların gerileyişine neden olacak bir olay olarak görerek
sevinmektedir.
Trablusgarp'ta düşmanla çarpışan subaylar 1 Ocak 1913'te, Trablusgarp'tan Türkiye'ye dönmüşler
ve İtalyan savaşından sonra ayaklarının tozuyla Balkan Savaşı'na koşmuşlardı.
Kurmay Yarbay Enver Hurşit Paşa kolordunun kurmay başkanı; Fethi Bey,
Gelibolu'daki Mürettep Kolordu'nun kurmay başkanı; Mustafa Kemal de aynı
kolordunun Harekât Şube Müdürü olmuştu. Yemen'de bulunan Genelkurmay Başkanı
Ahmet İzzet Paşa da İstanbul'a gelmiş ve komutayı ele almıştı.
Ancak,
memlekete geldiklerinde, Balkan Savaşı büyük bir yenilgi ile bitmiş, Londra'da
barış görüşmeleri başlamıştı. 600 yıldır elimizde olan Rumeli göz göre göre
elden çıkıyordu. Genç subaylar infial içinde, hükümeti korkaklıkla
suçlamaktaydılar. İşin kötüsü İttihat Terakki paramparça bir halde ve baskı
altındadır. İstanbul’un ünlü hapishanesi Bekirağa Bölüğü, İttihatçılarla
dolmuştur. İttihatçılar ya yurtdışında, ya kaçak, ya hapis ya da
sürgündür.
3
Aralık 1912'de Balkan devletleriyle barış anlaşması imzalanmış, yenilgi kabul
edilmişti. Edirne, Bulgaristan'a terk edilecek, adaların durumu yeniden gözden
geçirilecekti. İttihat ve Terakki bu duruma tahammül edemez, seyirci kalamazdı.
Bu
koşullarda Talat Bey Babıâli’yi devirmekten başka çare olmadığını düşünür. Ve
buna İttihat Terakki’nim İstanbul’da kalan üyelerini ikna etmek için 1913 Ocak
ayının başlarında bir toplantı tertip eder. Enver Bey’in katılmadığı bu
toplantıya Talat Bey, İsmail Canbolat, Mustafa Necip, Ömer Naci, Kara Kemal,
Fethi Bey (Okyar), Doktor Esat Paşa, Miralay İsmail Hakkı Bey, Ziya Bey
(Gökalp), Dr. Rusuhi (Dikmen), Küçük Talat Bey (Muşkara), Rıza Bey ve Patriyot
Ömer katıldılar. İttihatçıların ileri gelenlerinden, Dr. Nazım Selanik'te
Yunanlılara esir, Dr. Bahattin Şakir ise kuşatma altındaki Edirne’de Kızılay
hastanesi başhekimidir.
Edirne'nin kurtulması için önce İstanbul'daki
kabineden "kurtulmak" gerekiyordu. Ziya Bey, Talat Bey, Kara Kemal,
İsmail Hakkı Bey, Dr. Esat Paşa bu düşüncedeydi. Ancak Fethi Bey (Okyar) gibi
baskına karşı çıkanlar da vardı. Toplantıda bir karar alınamaz.
Bir
hafta sonra, aynı yerde ikinci bir toplantı daha yapılır. Bu defa Fethi Bey
yoktur fakat Enver Bey vardır. Enver Beye göre de, yapılacak tek iş bu hükümeti
devirmektir. Enver Bey kendisine 50-60 fedai vermeleri halinde Babıali
Baskınını yapabileceğini söyler.
22
Ocak 1913 günü Saltanat Şurası toplanmış ve Balkan devletlerine ve Avrupa'nın
büyük devletlerine boyun eğme kararı alınmıştı. Sadrazam Kâmil Paşa Saltanat
Şurası kararlarını hükümet kararına dönüştürmek için 23 Ocak 1913 günü bakanlar
kurulunu toplantıya çağırdı.
Enver
Bey ve arkadaşları da baskın günü olarak bu günü seçerler. Kara Kemal'in
başkanlığında silahlı 40- 50 kişi saat 15. 00'te Babıâli'nin önünde olacaktı.
Bir grup fedai ile birlikte İstanbul Telgrafhanesi’ni zaptedecek, haberleşmeyi
önleyecekti. Enver Bey kır bir ata
binerek, yanında Sapancalı Hakkı, Mümtaz Yakup Cemil ve Mustafa Necip ile
birlikte harekete geçecekti. Bir başka fedai grubu polis merkezini basarak
idareyi ele alacaklardı. Talat Bey ise Mithat Şükrü (Bleda) ile Babıâli önünde
Enver Bey'i bekleyecekti, Bu arada İttihatçıların ünlü hatibi Ömer Naci, Nafıa
Nezareti’nin (Bayındırlık Bakanlığı) önünde halkı coşturacak bir konuşma
yapacak böylece eylemin halkın desteği ile yapıldığı görüntüsü verilecekti..
Her
şey planlandığı gibi gerçekleşti. Baskın sırasında, Harbiye Nazırı Nazım Paşa,
Yakup Cemil tarafından öldürüldü. Ünlü fedai Mustafa Necip Sadaret Yaveri Nafiz
Bey tarafından öldürülecekti. Cenazesi bir gün sonra büyük bir törenle Fatih
camisinin haziresine defnedilecekti.
Toplantı
salonuna giren Kaymakam Enver, "Millet sizi istemiyor, istifa ediniz"
diyerek Kâmil Paşa'nın istifasını istedi. Paşa'nın elinden aldığı yazılı istifa
ile kapıdaki bir otomobile binerek Dolmabahçe Sarayı'na gitti ve Padişah Mehmet
Reşat tarafından derhal huzura alındı. Padişah, Kâmil Paşa hükümetinin
istifasını kabul ettikten başka, Kaymakam Enver Bey'in önerisi üzerine "Pekiyi,
öyle olsun, hayırlı olsun" diyerek sadrazam olarak Mahmut Şevket Paşa'yı
görevlendirmeyi kabul etti.
Tamamen
İttihatçılardan oluşan yeni bir hükümet iş başına geldi, İttihat ve Terakki'nin
"tam iktidar" dönemi başladı.
Tevfik
Çavdar, "Talat Paşa" adlı kitabında, Bâbıâli Baskını'nı şöyle
yorumlar:
“Bâbıâli
Baskını' diye bilinen hükümet darbesi, planlanışı ve uygulanışı açısından aklın
zor kabul edebileceği ölçüde cüretkâr, adeta bir macera diye adlandırılabilecek
bir girişimdir... Gerçekten de bir imkânsız olay başarılmış ve yolu üzerindeki
tehlikelerin hiçbirine aldırılmayarak, tam anlamıyla bir can pazarı biçiminde
düzenlenen bu baskın sonuçlandırılmıştır. Bunda iki kişinin payı büyüktür:
Örgütlenme yönünden Talat Bey ve olayı akıl almaz cesareti ile sürükleyen Enver
Bey. Kuşkusuz İttihat ve Terakki cemiyetinin gözü pek militanlarını da bu arada
hesaba katmak durumundayız. Zaten böylesine bir militan güce sahip olmasaydı
cemiyetin bu baskını başarıyla sonuçlandırması ve iktidarı alması mümkün olamazdı."
23 OCAKTA
GERÇEKLEŞEN OLAYLAR
1913 - Bâb-ı Âli
Baskını: Kamil Paşa Hükûmeti, İttihat ve Terakki Cemiyeti mensuplarınca
devrildi. Bâb-ı Âli Baskını diye anılan darbeyle Sadrazam istifa ettirildi ve
yerine Mahmut Şevket Paşa getirildi.
1919- Halkın 15
Ocak'ta işgali protesto etmesi üzerine, İngilizler Antep'te hükümet konağını
bastılar. İşgal Kuvvetleri Komutanı Mc. Andres, kentin ileri gelenlerini
Amerikan Koleji'nde toplayarak şöyle dedi: Birçok Antepli, içinde bulunduğu
siyasi durumu bilmiyor. İtilaf Devletleri gereken yerleri işgal etmektedir.
Buranın idaresinin kimi ait olacağı branş Konferansı'nda belirlenecektir.
Geçmişte Ermenilere zulüm yapanlar cezalandırılacaktır. İdareye yardımcı
olunuz...
1919 -
Müttefiklerin İstanbul Yüksek Komiserleri, bütün Rum ve Ermeni tutukluları
serbest bırakılmasını isteyen bir nota verdiler.
1920 - Ankara,
Cemal ve Cevat Paşaların istifa ettirilmesi olayının arkasını bırakmıyor.
Mustafa Kemal, Rauf Bey'e gönderdiği yazıda, milletin haklarını koruyamayan
Hükümet'in güvensizlik oyu ile düşürülmesini, milletin güvenini kazanmış bir
hükümetin işbaşına getirilmesini istedi.
1920 - Mehmet
Akif, Balıkesir Zağanos Paşa Camii'nde Cuma namazından sonra kalabalık bir
topluluğa hitaben yaptığı konuşmada, düşmanların bölme çabalarına karşı halkı
birliğe ve mücadeleye çağırdı
1921-Alemdar
gemisi mürettabatı, kurtuluş savaşına katılmak amacıyla gemiyi İstanbul'dan
kaçırdı ve Karadeniz'e açıldı.
1924 – Kitap Aşığı
Ali Emiri Efendi öldü
1932 - Kadro
dergisi, Şevket Süreyya Aydemir ve arkadaşları tarafından yayınlanmaya
başlandı.
1933 - , Şair ve
yazar Gülten Akın doğdu
1941 - I. Türk
Karikatür Sergisi, İstanbul'da açıldı.
1945 - Toprak
Mahsulleri Vergisi kaldırıldı. Bu vergi savaş sırasında konulmuş ve köylüler
arasında CHP aleyhtarlığının doğmasına neden olmuştu
1957 - TBMM,
Ankara'da Ortadoğu Teknik Üniversitesi'nin kurulmasını kabul etti.
1959 - Vatan
Partisi'nin kurucularına ilişkin dava başladı. Hikmet Kıvılcımlı ile 47 kişi,
komünizm propagandası yapmakla suçlandı. Savcı sanıklar için 5 yıldan 15 yıla
kadar hapis cezası istedi.
1961 -
Dolandırıcılık olaylarıyla ünlenen Sülün Osman, Zeytinburnu'nda kumar oynarken
yakalandı.
1962 – Romancı,
akademisyen, şair, yazar Ahmet Hamdi Tanpınar vefat etti
1967 - Naim
Süleymanoğlu dünyaya geldi.
1971 - Emekliler
Ankara'da Emekli Sandığı binasını işgal etti.
1986 - "Video
ve Sinema Eserleri Yasası" Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kabul edildi.
Yasa; video, sinema, müzik eserlerini çoğaltma, dağıtma ve yayma haklarını
yeniden düzenliyor.
1986 - Türk
edebiyat tarihçisi Mehmet Kaplan vefat etti.
1989 -
Tacikistan'da deprem meydana geldi; 1000'in üzerinde insan öldü.
1990 - Kızıl Ordu,
41 yıl sonra Macaristan'dan ayrıldı.
1990 -
Parlamento'dan dergisi yayına başladı.
1994 - Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel, "Kürt Devleti olgusuna hazırlıklı olmalıyız" dedi.
1995 - Posta ve
Yeni Şafak gazeteleri, yayın hayatına başladılar.
2006 -
Sırbistan-Karadağ'da Başkent Podgorica'nın 15 kilometre kuzeydoğusundaki Bioçe
köyü yakınında bir yolcu treninin raydan çıkması sonucu en az 48 kişi öldü, 198
kişi yaralandı.
2006 - Ankara'da
İstanbul Yolu üzerinde meydana gelen kaza sonucunda Dışişleri Bakanlığı
personeli 8 kişi yaşamını yitirdi.
2007 - Hrant
Dink'in cenazesi, İstanbul'da toprağa verildi. Cenaze töreninde açılan Hepimiz
Hrant'ız ve Hepimiz Ermeniyiz yazılı pankartlar tartışmalara neden oldu.
2007 - Yapımına 16
yıl önce başlanan ve yaklaşık 1 milyar dolara mal olan Bolu Dağı Tüneli'nin
İstanbul'a gidiş yönü, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve İtalya Başbakanı Romano
Prodi tarafından açıldı.
2008 - Yunanistan
Başbakanı Kostas Karamanlis, Türkiye'ye tarihi ziyarette bulundu. Türkiye'yi 49
yıl aradan sonra ziyaret eden ilk Yunanistan Başbakanı olan Karamanlis,
Türk-Yunan ilişkilerinin tamamen uyumlaştırılmasının temel hedef olduğunu
söyledi.
2008 - Prof. Dr.
Ayşe Işıl Karakaş, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (AİHM) Türkiye'nin yeni
yargıcı olarak seçildi.
2012 - Fransa
Senatosu, 1915 Ermeni Kırımı'ndaki olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarının
inkârını suç sayan yasa teklifini kabul etti.
2019 - Tiyatro,
dizi ve sinema oyuncusu Ayşen Gruda vefat etti.
Yorumlar
Yorum Gönder