Günün
Portresi
Mustafa Kemal Paşa tarafından Urfa’nın savunulması sırasında
göstermiş olduğu başarıları nedeniyle, “Urfa Savaşçısı”nın kısaltması olan
Ursavaş soyadı verilmiş bir Kuvayı Milliye kahramanı olan Ali Saip Bey 1885 yılında Kerkük Revandiz’de doğdu.
1908 yılında Harbiye’yi bitirdikten sonra askerlik hayatına
başlayan Ali Saip bey Trablusgarp Savaşı ve I. Dünya Savaşı'na katıldı. Daha
sonra Kars ve Kozan’da Jandarma Komutanı olarak görev yaptı. Kozan Müdafaa-i
Hukuk Cemiyetini kurdu. 1919 yılı Aralık ayında Urfa Jandarma Tabur
Komutanlığı'na atanan Ali Saip Bey 29 Aralık 1919 günü şehre gelerek göreve
başladı ve Atatürk’ün emriyle “Namık”
takma adıyla Urfa'da Kuvayı Milliye teşkilatını kurarak Fransızlara direnişi
başlattı. Üç bin kişilik bir Kuvayı Milliye birliği kurdu. 8-9 Şubat 1920 gecesi Fransızlara karşı taarruza
geçildi. Çarpışmalar 10 Nisan'a kadar devam etti. Bu tarihte Fransızlar,
birliklerinin yarısını kaybetmiş olarak Urfa'yı terk ettiler.11 Nisan’da Ali
Saip Bey komutasındaki Türk Birlikleri Urfa’ya hakim oldu.
Ali Saip Bey 1920 Nisanında Birinci Meclise Urfa
Milletvekili olarak seçildi. Konya İstiklâl Mahkemesi ve İsyan Bölgesi İstiklâl
Mahkemesi Başkanı olarak görev yaptı. 28 Şubat 1926 tarihinde Binbaşı
rütbesiyle ordudan emekli oldu. Daha sonra II. Dönem Kozan milletvekili oldu…
Şeyh Said İsyanı’nın bastırılması sonrası 6 Nisan 1925’de
Diyarbakır’da İstiklal Mahkemesinin kuruldu. Bu mahkeme başkanlığına Mazhar
Müfit (Kansu) Bey, üyeliklerine ise Ahmet Süreyya (Orgeevren) Bey, Avni (Doğan)
Bey, Lütfi Müfit (Özdeş) Bey ve Ali Saip (Ursavaş) Bey seçildi. Şeyh Said ile
ilgili yargılamalar, 26 Mayıs 1925’te başladı. Yargılamalar sonrası, 28 Haziran
1925 tarihinde mahkeme, Şeyh Said ve adamlarının yer aldığı 47 kişinin idam
edilmesi karar verdi. İdam kararının uygulanması sırasında Şeyh Said’in,
İstiklal Mahkemesi üyesi Ali Saip Bey’e “Saib Bey, hani ya doğru söylersem,
kurtaracaktın?” diye sordu. Ali Saip Bey, buna karşılık, “bu kadar Türk kanı
dökülmesine, ocakların sönmesine sebep oldun. Cezasını çekeceksin.” karşılığı
verdiği iddia edilmektedir.
Sonrasında III., IV., V. ve VI. Dönem Urfa Milletvekilliği
yaptı.
Ali Saip Beyin milletvekilliği sırasında başından geçen
ilginç bir olayı aktarmazsak, onun ne kadar deli dolu bir kişi olduğunu
anlayamayız. 1924 yılının başlarında, Vakit gazetesinin Ankara muhabiri olan Hüseyin
Necati (Çiller)[i]
Bey, Halk Fırkası’nın grup toplantısında milletvekillerinin maaşlarına zam
istediklerini özellikle Ali Saip’in “yetişmiyor, zammı çok görenler bağışlasın”
sözüyle birlikte onun bir fotoğrafını gazetede yayınlatır. Birkaç gün sonra Hüseyin Necati Bey’in Meclis koridorlarında Kozan Milletvekili Ali
Saip Ursavaş ve arkadaşları tarafından hırpalandığı haberi yayımlanır. Ali Saip
Meclis kürsüsünde haberin doğru olmadığını belirterek şöyle der; “……. Efendiler,
ne zamana kadar bu vaziyet devam edecek? Bu milletin, bu memleketin ve erbabı
namusun şerefiyle ne zamana kadar oynanacak? Bunun sonu çıkmaz, bunun sonu
anarşidir, ihtilâldir. Bunun için, erbabı namusun, erbabı şerefin namusunu
muhafaza etmek için, böyle herkesin şerefiyle oynamak için ve fertlerin
namusunu muhafaza etmek için en lüzumlu şey düellodur efendiler. Yahut, Heyeti
Celileniz bunu muvafık görmezse buna başka bir şekil düşünelim. Bu vaziyet
temadi edemez, bunun ilerisi yoktur. Şeref ile oynandı mı, bugün tokattır,
yarın silâhtır. (Alkışlar)” diyerek, Meclisin şerefine söz söylenen kişilerin
karşısındakinş düelloya davet edeceği bir yasa çıkmasını önerir… Yani, şeref
koruma aracı olarak görecek kadar, mert, gözü kara bir kişidir Ali Saib bey..
Ülkenin kurtuluşu sırasındaki hizmetlerden ötürü
Kırmızı-Yeşil şeritli İstiklâl Madalyası ile taltif edildi.
1930’lu yıllarda adı Atatürk'e karşı suikast girişimine adı
karıştıysa da yapılan yargılama sonucu suçsuz olduğu anlaşıldı. 1934 yılında
Soyadı Kanunu çıktığında, Mustafa Kemal Atatürk tarafından "Ursavaş"
soyadı verildi. 25 Eylül 1939 tarihinde Ankara'da öldü.
Şeyh Sait’i yargılayan mahkeme heyetinde yer aldığı için son
yıllarda Kürtçüler tarafından, adının okullardan, caddelerden kışlalardan
kaldırılması için aleyhinde geniş çaplı bir kampanya yürütülmektedir… Bu tür
kampanyalara karşı durmak her vatansever için bir borçtur..
[i] Hüseyin
Necati Çiller, Başbakan Tansu Çiller’in babası…
29 Aralık'ta Gerçekleşen Önemli Olaylar
1861 - Türk dil bilimci ve tarihçi Necip Asım Yazıksız doğdu
1918 - İçişleri Bakanlığı, Batum Mutasarrıfına idarenin
İngilizlere devredilmesini ve memurların İstanbul'a dönmesini emretti.
1918 - Vekaleten idare edilmekte olan Posta Telgraf Telefon
Bakanlığı'na Cebelilübnan eski Mutasarrıfı Yusuf Franko Paşa atandı
1919 - Temsil Kurulu adına Mustafa Kemal, Anadolu ve Rumeli
Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti merkez kurullarına bir genelge göndererek İstanbul'a
gidecek mebusların önce Ankara'ya gelmelerini istedi.
1919 - Harbiye Bakanlığı'nın teklifini görüşen Bakanlar
Kurulu, Mustafa Kemal'in aldığı nişan ve madalyaların geri verilmesini, onun
ordudan atılmadığını, kendi isteğiyle ayrılmış sayıldığını kararlaştırdı.
1919 - Urfa Jandarma
Tabur Komutanlığı'na atanan Ali Saip (Ursavaş) şehre gelerek göreve başladı.
Urfa'da Kuvayi Milliye teşkilatını kurdu.
1920 - Mustafa Kemal, Meclis'in gizli oturumunda, düzenli
ordu kurmak için yapılan çalışmaları ve Ethem'le kardeşlerinin buna karşı
çıkışlarını anlattı. Ethem her tarafa dağıttığı telgrafta, millet ve memleketin
savaşa tahammülü kalmadığını ileri sürerek İzzet ve Salih Paşaların serbest
bırakılmasını, barış görüşmelerinin çabuklaştırılmasını istedi.
1921 - İkinci İnönü Savaşı'ndan sonra Yunanlıların yaptığı
tahribat Meclis'te açıklandı. Buna göre Yunan askerleri İzmit ve Adapazarı'nda
530 kişinin ırzına geçtiler. 192 kızı iğfal ettiler. 913'ü Yalova'da olmak
üzere 1 194 kişi öldürdüler. Adapazarı'nda 47 milyonluk taşınır, İznik'te 25
milyonluk taşınmaz eşyayı tahrip ettiler
1941 – Tiyatro Oyuncusu, yönetmen, Milli Sahne’nin kurucusu Şadi
Fikret Karagözoğlu vefat etti.
1947 - Yeni bir parti kuracağına dair söylentiler olan Hamdullah
Suphi Tanrıöver CHP 'den istifa etti.
1959 - Nurcuların lideri Beciiuzzaman Saidi Nursi, dini
kötüye kullanmakla suçlanarak, hakkında kovuşturma açıldı.
1967 - Kıbrıs Türk toplumu, Ada'da ayrı bir yönetim ilan
etti. Dr. Fazıl Küçük Başkanlığında 10 kişilik bir kabine kuruldu.
1976 - Bursa TOFAŞ Otomobil Fabrikası'nda, Murat 131'in
imalatına başlandı.
1983 - Türk Parasını Koruma Kanunu değiştirildi. Döviz alım
satımı serbest bırakıldı; döviz bulundurmak artık suç değil.
1987 - Hattat ve cilt sanatçısı Emin Barın vefat etti
1989 – Türkiye’nin ilk kadın avukatı yazar Süreyya Ağaoğlu
vefat etti.
1990 - 1961 yılında işletmeden kaldırılan tramvay, İstiklal
Caddesi'nde çalışmaya başladı.
1992 - Kültür ve Sanat Büyük Ödülü, yazar Yaşar Kemal'e
verildi.
1994 - Türk Hava Yolları'nın "Mersin" adlı uçağı,
Van seferini yaparken düştü; 59 kişi öldü, 22 kişi yaralı.
1995 - Türkiye ile Yunanistan arasında Kardak krizi çıktı.
Türkiye, Yunanistan'a nota vererek, Kardak kayalıklarının Türkiye'ye ait
olduğunu bildirdi. Kriz, 27 Aralıkta Kardak kayalıklarına oturan bir Türk
teknesinin hangi tarafça kurtarılacağı tartışmasıyla başladı. Türkiye'nin
notasına karşılık, Yunanistan, 10 Ocak 1996'da kayalıkların kendisine ait
olduğunu iddia etti. Karşılıklı bayrak dikilmesinden sonra Yunan sahil güvenlik
botunun Türk Bayrağı'nı kayalıklardan indirerek Yunan Bayrağı çekmesi üzerine,
Türk savaş gemilerinin korumasında Sualtı Taarruz Timleri, 31 Ocak gece yarısı
Kardak'a bitişik bir kayalığa çıktı. ABD'nin de araya girmesiyle, Kardak'tan
Yunan Bayrağı indirildi ve gemiler çekildi.
Yorumlar
Yorum Gönder