1883
yılında İstanbul'da, Ayasofya yakınlarında bir evde doğdu. Aslen Sivas
Divriği’li bir ailenin çocuğudur.
Babasının
görevi nedeniyle gittikleri Bursa'da lise öğrenimine başladı. Burada Mehmed Baha ve kardeşi Hakkı Baha Bey (Pars
kardeşler) ile dostluk kurdu. Onların da etkisiyle ilk yazarlık deneyimlerine
Bursa’da başladı. Daha sonra geldikleri İstanbul'da Vefa Lisesi'ne kaydoldu. Vefa
Lisesi'nde Süleyman Sadi ve Mithat Cemal Kuntay sıra arkadaşı oldu ve bu
arkadaşlık yazma tutkusunu devam ettirdi. Köylü Kızı başlıklı manzumesinin 1899
yılında İrtikâ dergisinde yayımlanmasıyla yazı hayatı başladı. Şiirlerini
İrtikâ, Musavver-i Fennî, Edeb ve Terakkî dergilerinde yayımladı. Yazıları
nedeniyle okul idaresince uyarılnca yazılarında "Hüseyin Servet",
"M. Ziya", "Hamid Nuri" gibi takma adlar kullandı. Genç
yaşta "Jöntürk" olarak mimlenince Halep Jandarma Alayı’na tayin
edilmiş olan babası ile birlikte Halep'e gitti ve lise eğitimini Halep
İdadisi'nde tamamladı.
Daha
sonra hukuk fakültesine başladıysa da
yüksek tahsilini yarım bırakarak gazetelerde çalıştı. Terakki gazetesi ile
Hanımlara Mahsus Gazete ve Çocuklara Mahsus Gazete'de başyazarlık yaptı. Ahmet
Muhtar Paşa'nın onu İstanbul'un fethini araştırmaya yönlendirmesi ile araştırma
ve tarih merakı oluştu. Cemiyet-i İnkılabiye derneğine üye oldu ve derneğin
Mecmua-i İnkılap adlı yayın organını kendi evinde bastı. Bu dergide yazarken
Abdül Müheymen mahlasını kullandı. II. Meşrutiyet'in ilanından sonra vatani
piyesler yazdı. 1910 yılında Suphi Nuri İleri ile birlikte Genç Türk
Gazetesi'ni çıkartmaya başladı.
Dahiliye
Nazırı Talat Paşa'yı istifaya davet eden bir yazısı sonrasında Mısır'a kaçtı. Mısır'da
bulunduğu yıllarda sinemayla ilgilendi. İtalyanların Trablusgarb'a saldırmaları
üzerine geri İstanbul'a döndü. Yargılanması sonucu Kastamonu ve Sinop'a
sürüldü. Talat Paşa bir süre sonra kendisini İstanbul'a getirip barışma ve
devlet memurluğu teklif ettiyse de kabul etmedi. Bir süre Süleyman Nazif'in
çıkardığı "Hak" gazetesinde yazarlık yaptı.
I.
Balkan Savaşı başlayınca küçük kardeşi Kazım Şakir ile birlikte gönüllü olarak
Bursa Taburu'na katıldı. Edirne Savunması sırasında yaralandı. Hastanede tedavi
görürken Edirne’yi ele geçiren Bulgarlara esir düştü. Edirne’deki dostlarının
yardımıyla kaçarak esaretten kurtuldu.
Bu dönemde tuttuğu günlükler “Ziya Şakir’in Edirne Savunması” ismiyle
tarafımdan yayına hazırlanmıştır…
I.
Dünya Savaşı başladığında Bursa taburundaki görevi devam ettiğinden Bursa'daa bir
taraftan askeri inzibat olarak bir taraftan da Talat Paşa’nın talimatıyla Ertuğrul gazetesini yönetti. İttihat
Terakki'yi destekleyen bu gazeteyi 1914 yılı başından, 1920 yılının sonuna
kadar yönetti.
Bursa
valisi Gümülcineli İsmail'in 1919 yılı Nisan ayında aralarında Ziya Şakir'in de
bulunduğu 13 kuvay-ı milliyeci için tutuklanma karar vermesi üzerine İngilizler
tarafından tutuklandı. Serbest kaldıktan sonra Bursa Müdafaa-i Hukuk örgütünde
de propaganda ve istihbarat sorumlusu olarak Ertuğrul gazetesini yönetmeyi
sürdüren Ziya Şakir gazetede Mustafa Kemal ve Heyet-i Temsiliye’yi destekledi. 1920'de Yunan ilerleyişini önlemek üzere,
Bursa Kuvay-ı Milliye milisleri ile birlikte, Soma cephesinde savaşmaya gitti
ancak Bursa'nın işgalini önlemek mümkün olmayınca Bursa'yı terk etti… Mücadeleyi Ankara’da
sürdürdü.
Kurtuluş
Savaşı'ndan sonra gazetecilik ve yazarlığa İstanbul'da devam etti. 1928 yılından
itibaren yaklaşık 140 eseri Son Posta, Yeni Gün, Tan, Son Telgraf, İkdam,
Kitap, Köroğlu ve Vatan'da tefrika edildi ve bunlardan bazıları da kitap
halinde yayımlandı.
Soyadı
Kanunu'ndan sonra Soku soyadını alan Ziya Şakir Bey, soyadını kitaplarında
kullanmadı. Yaşamı boyunca yaklaşık olarak 280 civarında eser kaleme aldı..
Eserlerinden
üçü filme çekildi. Bunlar; "Allah'ın Cenneti" adlı romanından
kendisinin senaryoya uyarladığı ve 1939 yılında Muhsin Ertuğrul tarafından
çekilen aynı adlı filmdir. Hayri Esen tarafından senaryolaştırılan eseri "İstiklal Harbi/Ruhların Mucizesi" 1954
yılında filme çekildi. 1955 yılında da bir romanı Turgut Etingü tarafından "Ebediyete
Kadar" ismiyle senaryolaştırılarak filme çekildi.
Millî
Mücadele'ye katılmak üzere Ankara'ya giden Soku, İrade-i Millîye gazetesine
yazılar yazdı. Cumhuriyet'in ilanından sonra İstanbul'a döndü ve Tekel
İdaresi'nde göreve başladı. 1928'den sonra muhtelif gazetelerde yazıları
yayımlanan Soku, 1940'ta İstanbul Belediye Meclisi üyeliğine seçildi Ziya Şakir
Soku, 22 Aralık 1959'da İstanbul'da öldü.
Ziya
Şakir Türk yayım tarihinin en üretken yazarlarından birisidir. 280’in üzerinde
kitabı yayımlanmıştır. Hayatı boyunca bir eylem adamı olan Ziya Şakir Bey, Jön
Türk hareketinde yer almış Balkan Savaşı'na, I. Dünya Savaşı'na, Türk Kurtuluş
Savaşı'na fiilen katılmıştır. Bu maceralı hayatındaki tanıklıklıklarını da
eserlerine taşıyarak, yakın tarihimize ilişkin tanıklıklarını da
kitaplaştırmıştır. Türk Tarih Kurumu eski baikanlarından Prof. Dr. Ali
Birinci'i “ Ziya Şakir, Cumhuriyet devrinin ilk büyük sözlü tarih yazarıdır.”
Diye tanımlamıştır.
Kendine
has akıcı bir üslubu olan Ziya Şakir’in eserlerinin yayın hakkı benim
kitaplarımı da basan Akıl-Fikir yayınlarındadır.
Bazı
Eserleri;
ROMAN:
Allah’ın Cenneti , Aşk Hasreti , Macera Peşinde , Yere Batan Cinayeti , Şark
Yıldızı Selma, Kiralık Kalp, Sadullah Ağa, Asrî Bakireler, Beyaz Kelebek , Bir
Tangonun Romanı, Büyük Macera, İhanetin Cezası, Amerika Vahşileri Arasında Bir
Türk Kızı, Battal Gazi, Timurlenk ve Üç Boz Atlı, Aynaroz Manastırı…..
ARAŞTIRMA-DERLEME:
Kerbelânın İntikamı: Türk Kahramanı Ebâ Müslim; Atatürk, Doğumundan, Cumhuriyetin
On Beşinci Yıldönümüne Kadar, Mezhebler Tarihi:
Şiilik-Sünnilik-Alevilik-Kızılbaşlık Ne Demektir ve Nasıl Çıktı?, İsmet
İnönü’nün Hayatı, Nasreddin Hoca’nın Hayatı ve Hikâyeleri, Kerbelâ Vak’ası,
Yakın Tarihin Üç Büyük Adamı: Talât, Enver, Cemal Paşalar, Hazreti Muhammed:
Hususi, İçtimai ve İlmi Hayatı ,, Çırağan Sarayında 28 Sene: Beşinci Muradın
Hayatı , Hazreti Mevlâna , İkinci Sultan Hamid: Şahsiyeti ve Hususiyetleri ,
Selçuk Sarayında Ömer Hayyam’ın Hayat ve Maceraları, Bektaşi Nefes ve
Mersiyeleri, Sultan Hamid ve Mikado , Sultan Hamid’in Son Günleri, Yarım Asır
Evvel Bizi İdare Edenler, 1914 Cihan Harbine Nasıl Girdik?, 1914-1948 Cihan Harbini
Nasıl İdare Ettik?, Osmanlı Saraylarında Cinci Hoca, Dâvud ile Bat Şeva,
Osmanlı İmparatorluğu’nda Maktul Vezirler, Tarihten Korkmayanlar , Yusuf ile
Züleyha , Sultan Hamid’in Gizli Siyaseti, Nuri Demirağ Kimdir? , Hz. Ali ve
Öğütleri, Osmanlı İmparatorluğu’nun İlk Türk Şeyhülİslâmı Molla Fenâri, Celâl
Bayar: Hayatı ve Eserleri, Büyük Türk Kahramanı Seyyid Battal Gazi’nin Efsanevi
Maceraları , Fatih Sultan Mehmet , Tanzimat Devrinden Sonra Osmanlı Nizam
Ordusu Tarihi, Mahmut Şevket Paşa, Hazreti Hatice, Hazreti Fatıma , Hazreti Hamza
, Haliç ve Eyüp Sultan, Sultan Hamid'in Hafiyesi Gâvur Memet 3 Cilt, Meçhul
Asker, Şeyh Şamil, Sultan İbrahim’in Celladı Kara Ali, Kösem Sultanın Cinci
Hocası…..
Ziya Şakir’in Edirne Savunması- Hazırlayan
Fazlı Köksal
22 ARALIK GÜNÜN OLAYLARI
1104 - Büyük
Selçuklu hükümdarı Berkyaruk vefat etti…
1288 – Anadolu
Selçuklu Veziri Sâhib Ata’nın ölümü
1453 - İstanbul
Üniversitesi (Darülfünun) kuruldu. Darülfünun, 1933'te üniversiteye
dönüştürüldü.
1459 - Cem Sultan
doğdu
1574 - Padişah III.
Murat tahta çıktı.
1899 – Yazar,
mimar, mühendis, sanat tarihçisi ve düşünür Ekrem Hakkı Ayverdi doğdu.
1914 - Harbiye
Nazırı ve Erkân-ı Harbiye-i Umûmiye Reisi Enver Paşa'nın, Rus işgali altındaki
toprakları kurtarmak ve Rusya içlerine ilerlemek amacıyla planladığı Sarıkamış
Harekatı başladı.
1918 - İstanbul'da
Kürdistan Cemiyeti, Hürriyet ve İtilaf Fırkası'na yardım etmeye karar verdi
1919 - Mustafa
Kemal ve arkadaşları, Mucur'dan Hacıbektaş'a gelerek Alevi Dedesi Cemalettin
Efendi İle görüştüler. Cemalettin Efendi, Milli Hareket'i destekleyeceğine söz
verdi. Alevi ileri gelenleri cumhuriyet yönetimi istediler
1919 - Talat Paşa,
Berlin'den bir aracı ile Mustafa Kemal'e elden gönderdiği not halindeki
mektubunda, bir yıldır yurt dışında yaptığı çalışmaları anlattı, izlenecek yol
konusunda görüşlerini bildirdi: Milli Teşkilat önderleri Meclis'e girmeli,
Mustafa Kemal başkanlığında kuvvetli bir hükümet kurmalı, Bolşeviklerle
anlaşarak Türkistan'da, İslam Dünyası'nda çalışmalı, bu teşkilat Mustafa
Kemal'e bağlanmalıdır ..
1920 - Lenin,
Bütün Rusya Merkez Yürütme Komitesi ve Halk Komiserleri Kongresi'ne sunduğu
raporda "Emperyalistlerin çevirdiği dolaplara rağmen Türkiye ile Sovyetler
arasındaki ilişkiler adım adım güçleniyor" dedi
1921 - Frunze,
Moskova'ya Mustafa Kemal ile görüşmesini yazdı: Halk yıkıma uğramış ama
mücadelenin gereğini de çok iyi kavramış. Ordunun donanımı kötü. Türkiye bize
umut bağlamıştır. 100.000 tüfek, 600 makinalı tüfek, 3.500 mitralyöz,600.000
mermi, 400.000 el bombası, top, üniforma istiyorlar. Kalan 3.500.000 altın ve
diğer yardımın zaman geçirmeden yapılması iyi olur.
1921 - Hindistan
İşleri Bakanı Montaqu, Bakanlar Kurulu'na muhtırasında "Türkiye ile
dostluk kurulması, İngiltere'nin yararınadır. Savaş öncesi sınırlarına kadar
olan Trakya'yı Türkiye’ye bırakalım" dedi
1925 – Alpullu
Şeker Farikasının temeli atıldı
1959 - Amerika'dan
38 milyon liralık buğday almak için Ankara'da bir anlaşma imzalandı.
1959 – Gazeteci,
yazar, tarihçi Ziya Şakir vefat etti..
1961 - Türk
tarihçi ve akademisyen Mükrimin Halil Yinanç vefat etti.
1962 - Türk-İş,
komünizme karşı bir işçi gösterisi düzenledi.
1962 - Hâkimler ve
Savcılar Yüksek Kurulu kuruldu.
1974 - Erzurum'da
çığ altında kalan 6 kayakçı öldü.
1979 - Paris'teki
Türk Turizm ve Tanıtma Bürosu Müdürü Yılmaz Çolpan, uğradığı silahlı saldırıda
öldürüldü. Suikastı ASALA üstlendi.
1992 - Futbolcu
Tanju Çolak, 9 yıl hapse mahkûm edildi. Çolak, yurda kaçak Mercedes sokmaktan
yargılanmaktaydı.
1994 - Yeni
Demokrasi Hareketi aynı adla partileşti; Genel Başkanlığa Cem Boyner seçildi.
2016 - Irak ve Şam
İslam Devleti tarafından Sefter Taş ve Fethi Şahin adlı iki Türkün yakılma
videosu dünyaya servis edildi.
Yorumlar
Yorum Gönder