Ana içeriğe atla

20 ARALIK


Günün Olayı
Muharrem Kararnamesinin İmzası



 Osmanlı Devleti 1854 Kırım Savaşı'ndan sonra ilk kez borçlandı. Kırım Savaşı’nın giderlerini karşılamak amacı ile yapılan bu borçlanma Osmanlı Devleti’nin yaptığı ilk dış borç anlaşmasıdır. Sultan Abdülmecit’in, 4 Ağustos 1854 tarihli fermanı ile 3 milyon sterlinlik dış borçlanma yapılmıştır. Borç anlaşması Osmanlı Devleti ile Büyük Britanya arasında değil, Osmanlı Devleti ile bazı Londra Bankerleri arasında yapılmıştır.

Osmanlı Devleti ilk borcu aldığı 1854 yılından moratoryum ilan ettiği 1875 yılına kadar toplam 15 kez dış borçlanma yapmıştır. 245.759.873 Osmanlı Lirası borçlanmasına karşılık, çıkarılan tahvillerin faiz oranı çok yüksek olduğundan eline 134.221.281 Osmanlı Lirası geçmiştir. Bir diğer ifade ile ele geçen para borçlanılan tutarın yalnızca %54,63’üdür. Ki aracılara da çıkarılan tahviller üzerinden %2-%3 komisyon ödenmiştir.

Ayrıca çok yüksek faizlerle alınan bu borçlar da verimli kullanılamamış,  yalnızca borç ödemeleri ile lüks ve şatafata harcanmıştır. Bu borç sarmalı sonucu 1874-1875 yıllarında bütçe dengesi tamamen bozulmuş, gelirler borç faizlerini bile karşılayamaz olmuştur. 30 Ekim 1875 tarihinde “Ramazan Kararnamesi(Ramazan Kanunnamesi) ile moratoryum ve borçların ödenmesi ile ilgili bir plan ilan edilmiştir. Nisan 1876 tarihinden sonra ise borç geri ödemeleri tamamen durdurulmuştur.

Sultan II. Abdülhamit tahta geçtiği 1876 yılından 1881 yılına kadar Osmanlı Devleti'nin borçlarının ödenmesiyle ilgili mali sistemi düzenleyici çalışma yapamamıştır. Alacaklı devletlerin ve bankerlerin yoğun baskı ve lobileri neticesinde çeşitli müzakereler yapılmış ve alacaklıların anaparadan önemli ölçüde indirim yapmaları konusunda uzlaşılmasının ardından, 20 Aralık 1881 (28 Muharrem 1299) tarihinde açıklanan, Muharrem ayında açıklandığı için Muharrem Nizamnamesi(Kararnamesi) olarak bilinen karar ile borçların ödenmesi için devletin iktisadi faaliyetlerinin yönetimi yabancıların kontrolüne verilmiştir.

Kararnameye göre borçların ödenmesi için devletin tüm iktisadi faaliyetlerini yabancılar adına kontrol etmek amacıyla Duyun-u Umumiye (Borçlar İdaresi) kurulmuştur. Bu kararname neticesinde devlet ekonomik olarak bağımsızlığını kaybetmiştir.

Duyunu Umumiye fiilen ekonominin yönetimine el koymuştu. En basit ekonomik faaliyetler onların kontrolündeydi. Mesela; İstanbul ve civarındaki balıkçılar, tuttukları balıkları balıkhaneye getirir, buradaki Düyûn-u Umûmiye görevlisinin denetiminde satarlardı. Toplanan hasılatın yüzde yirmisi Düyûn-u Umûmiye payına ayrıldıktan sonra, yüzde beşi de yapılan masraflara ayrılır ve gerisi de balıkçılara kalırdı.

Düyûn-u Umûmiye’ye verilen iç vergilerin en önemlileri tuz ve tütün tekelleridir. Düyûn-u Umûmiye’nin baskısıyla Tütün Rejisi adı ile bir başka şirket kurulmuştur. Reji sözleşmesi, Türkiye ile yabancı mali guruplar arasında yapılmıştır. Bu şirket, Osmanlı Devletinin resmi organı değil, devlete karşı hareket eden yabancı finans sermayesinin bir aracı idi.

Köylü ürettiği tütünü doğrudan yabancı Reji idaresine teslim etmek zorundadır. Yerli halkın kullanması için ince ince kıyılarak satmak yasaktır. Bu yasağa karşı yapılacak kaçakçılık kontrolü, takip ve önlemekle yetkili silahlı jandarma, Fransız jandarmasıdır. Osmanlı jandarması da Fransızların emir ve komutası altında…

En önemli gelir kaynakları üzerine oturmuş olan Düyûn-ı Umûmiye idaresi, Osmanlı devletine en zor durumlarda bile yardımdan kaçınmıştır. Mesela, kasasında ihtiyat akçesi olarak bulunan devlet borçlarının ödenmesi için gerekli olandan fazla parayı, Hazineye aktaracağına, savaşta bulunduğumuz İtalya’dan tahvil alarak siyasi alanda Türkiye’ye ihanet etmiştir. Türkiye’nin yeniden borçlanmasına yol açmış ve devleti güç durumlara sokmuştur…

Lozan’da Düyûn-u Umûmiye kaldırıldı. Osmanlı Burçlarının önemli bir bölümü Türkiye Cumhuriyetince üstlenildi. Osmanlı borçlarının son taksidini 1954 yılında ödendi. 1 Mart 1925'te de Tütün Rejisi Fransızlardan devletçe satın alındı ve tüm hak ve yükümlülükleri devlete devredildi. Böylece Türkiye, Ulu Hakan Sultan Abdülhamit’in Türk Milletine hediyesi olan bu ekonomik boyunduruktan kurtuldu.

Günün Olayları

1522 - Rodos'un Fethi: Kanuni Sultan Süleyman, Rodos Şövalyeleri'nin teslimiyetini kabul etti ve adayı boşaltmalarına izin verdi. Şövalyeler daha sonra Malta'ya yerleşti.

1683 - II. Viyana Kuşatması'nın başarısızlıkla sonuçlanması üzerine Sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa, boğularak idam edildi.

1873 - Şair, yazar ve düşünür Mehmet Âkif Ersoy doğdu

1881 - Alacaklı ülkelere belli devlet gelirlerini toplamak üzere Düyûn-u Umûmiyye’yi kurma imtiyazı tanıyan Muharrem Kararnamesi imzalandı.

1899 - Bestekâr ve ud sanatçısı Şerif İçli doğdu

1915 – İngilizlerin işgal ettikleri siperleri boşaltarak gece Anafartalar-Arıburnu bölgesinden gizli olarak çekildi.

1915 – Yazar Aziz Nesin doğdu

1917 – Şair Cahit Külebi doğdu

1918- 5 Kasım ve 22 Kasımda 2 kez padişahla görüşen Mustafa Kemal, Vahdettin’le  üçüncü görüşmesini yaptı.

1918- Alman Büyükelçiliği memurları, İstanbul'u terk etti.

1920 - Kuvayı Seyyare Kumandan Vekili Tevfik Bey, Batı Cephesi Komutanlığı'na çektiği telgrafta, bundan böyle komutanlığı bir üst olarak tanımayacağını ve ilişkilerini kestiğini bildirdi.

1920 - Genelkurmay'ın emri ile Askeri Polis (AP) teşkilatı kuruldu. Teşkilatın görevi ordu gerisindeki bölgelerde casusluk ve bozguncu propagandalara karşı koymak, Yunan gizli teşkilatını bulmak, karşı casusluk işlerini yürütmek ve sabotajlara engel olmak.

1921 - Fransızların Adana'yı boşaltmaları üzerine Adana ve Havalisi Komutanı Muhittin Paşa ve Vali Vekili Hamit Bey, şehirde göreve başladı, Adana'da büyük bir tören yapıldı. Kurbanlar kesildi. Kolordu binasına Türk bayrağı çekildi

1921 - Ukrayna Meclisi'nin dostluk mesajı, TBMM'nde şiddetli alkışlar arasında okundu. Mesajda "Ukrayna halkı, Anadolu halkının emperyalizme karşı yiğitçe mücadelesini ve son zaferini kutlar

1961 – Radikal aydınlarca çıkarılan Doğan Avcıoğlu’nun etkin olduğu Yön dergisi yayına başladı

1924 - Kırkkilise'nin adı Kırklareli olarak değiştirildi.

1938 - İlk elektronik televizyon sisteminin patenti alındı.

1939 - Türkiye'nin Paris'teki Uluslararası Şarap Kurulu'na katılmasına ilişkin yasa çıktı.

1942 - Erbaa-Niksar'da 7.0 büyüklüğünde depremde 3000 kişi öldü.

1945 - İstanbul Basın Birliği Başkanlığına, Sedat Simavi getirildi.

1945 - Kürtaj yaptıkları iddiasıyla yargılanan bir ebe, 6 yıl hapse mahkûm oldu.

1947 - Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün yatlarının ödeneği bütçeden çıkarıldı.

1951 - Arco'da (Idaho, ABD) EBR1 nükleer reaktörü, ilk elektrik üretimini gerçekleştirdi.

1955 - 1954 seçimlerinden sonra DP'den ayrılan bazı milletvekilleri Hürriyet Partisi'ni kurdu.

1955 - Eski Ulaştırma Bakanı, Ak Parti 3. Genel Başkanı ve eski Başbakanı Binali Yıldırım doğdu.

1961 - Yön dergisi, Doğan Avcıoğlu yönetiminde haftalık olarak yayınlanmaya başladı.

1963 - Berlin Duvarı, ilk defa Batı Berlinlilere, Doğu'da kalan akrabalarını bir günlüğüne ziyaret edebilmeleri için açıldı.

1964 - İstanbul Ali Sami Yen Stadyumu'nun açılışı, faciaya sahne oldu. Türkiye-Bulgaristan millî maçının başlamasından önce, izdiham sonucu açık tribünlerden birinin demir parmaklıkları parçalandı: 83 kişi yaralandı.

1968 - Türk-Yunan Kültür Protokolü imzalandı

1969 - Yıldız Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi kapatıldı. Öğrenci Battal Mehetoğlu'nu öldürmekten sanık biri polis 7 kişi tutuklandı. 

1984 - Kuzey Kıbrıs'ta Polis Örgütü kuruldu.

1985 - Türkiye'de ilk kez bir kadın, bir batında 8 çocuk doğurdu; 5'i erkek, 3'ü kız olan sekizlerden 7'si bir gün, 1'i dört gün yaşayabildi.

2016 - Asya ile Avrupa’yı deniz tabanının altından karayoluyla birbirine bağlayan Avrasya Tüneli, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katılımıyla açıldı.

 

Yorumlar

Son bir ayda en çok okunanlar