Ana içeriğe atla

5 HAZİRAN


Günün Portresi
Edirne Müdafii Şükrü Paşa
 1857- 5 Haziran 1916

Mehmet Şükrü Paşa 1857 yılında Erzurum’da doğdu. Sübyan Mektebini ve Rüştiyeyi Erzurum’da okudu. Rüştiye’den sonra Erzurum Askeri idadisine kayıt oldu. 1877-1878 Osmanlı - Rus savaşı sırasında tedbir amaçlı  "Askeri İdadi" Erzincan'a taşındığı için 1879 yılında Erzincan Askeri İdadisinden  Topçu Teğmen olarak mezun oldu.
Öğrenimi sırasında Matematik alanındaki başarısı ile dikkat çektiği için Almanya’ya eğitim için gönderildi.  Almanya’da 4 yıl  Matematik ve Topçuluk eğitimi gördü. .
1880 senesinde üsteğmenliğe, 1883'te kıdemli yüzbaşılığa terfi etti. Almanca, İngilizce, Arapça, ve Fransızca lisanlarını iyi bilen Şükrü Paşa İstanbul'a döndükten sonra Harbiye’de  askerî eğitim, matematik ve balistik Darüşşafaka'da da matematik öğretmenliği yaptı. Talebeleri içinde en ünlülerinden birisi matematikçi Salih Zeki idi. 1887'de binbaşı, 1888'de Kaymakam, 1889'da Miralaylığa terfi etti. 1893 yılında 36 yaşında iken Mirliva oldu. Birinci Ferikliğe kadar Edirne'de görev yaptı. 1905 yılında Selanik'e atanan paşa disipline önem vermesi nedeiyle "Deli Şükrü Paşa" olarak anılmaya başlandı. Rütbesi 1908 yılında Müşirliğe yükseltildi, fakat II. Meşrutiyetin ilanından sonra rütbesi yeniden Ferikliğe indirildi. Bundan sonra "Redif Müfettişliği" ve "Çanakkale Boğazı Muhafızlığı" görevlerinde bulundu. I. Balkan Savaşı başlayınca "Edirne Müstahkem Mevkii Komutanlığına" atandı.  
Mehmet Şükrü Paşa, Edirne kuşatması başlamadan bir hafta önce kente gelebildi. Edirne'nin savunması görevi verilen Şükrü Paşa'ya şehrin kuşatılması halinde "50 gün" savunma emri verilmişti. Bu sürede ya Bulgar ordularının geriletileceği ya da İstanbul'dan destek gönderileceği öngörülmüştü. Ancak Mehmet Şükrü Paşa, kurmayları Kazım Karabekir, Remzi Yiğitgüden ve Fuat Bey ile Kahraman Askerleri ve Edirne halkıyla birlikte İstanbul'dan destek gelmemesine rağmen, Bulgar ve Sırp ordularının saldırılarına 5 ay 5 gün süreyle direnerek tarihe geçen bir savunma gerçekleştirdi. Kuşatma uzadıkça şehirdeki gıda stokları azalıp tükenmeye başladı. Açlık, susuzluk dayanılmaz hale geldi. Süpürge tohumları pişirilerek dövülerek ekmek yapılıp yenildi. Daha ileri safhalarda insanlar ağaç kabukları yemek suretiyle hayatta kalmaya çalıştılar. Şükrü Paşa vefatı halinde Edirne’ye gömülmeyi vasiyet etti..
İstanbul'dan vaat edilen yardımlar bir türlü gelmeyince Şükrü Paşa; tarihi eserleri korumak, sivil halkın daha fazla zarar görmesini engellemek amacıyla şehrin teslimini kararlaştırdı.  26 Mart 1913 günü Bulgar Komutanlığına bir subay göndererek kalenin teslimini teklif etmek zorunda kaldı.
Bulgarların esir aldıkları ve Sarayiçi'nde oluşturulan esir kampında günlerce aç, susuz, açıkta, tabiat şartlarıma karşı korumasız bıraktıkları 28000 askerin, 20.000'den fazlası hastalıktan, açlıktan ölür. Bulgarların esir askerlere karşı insanlık dışı tutumu dünya basınına yansır. Yaşananlar tek kelimeyle faciadır. Şehrin kahramanca savunulması Avrupa basınında büyük yer bulur. Altı ay boyunca Sofya'da itibarlı bir esaret dönemi geçiren Şükrü Paşa, bu dönemi matematik ve topçuluk problemleri çözerek geçirdi.
Savaş sonrası rütbesi Birinci Ferikliğe yükseltildikten sonra emekli oldu. Edirne savunması sırasında yakalandığı siyatik hastalığının tedavisi için gittiği Bursa kaplıcalarında zatürreye yakalandı ve İstanbul'a dönüşünde evinde 5 Haziran 1916 günü hayata gözlerini yumdu. Cenazesi Müttefik kuvvetler komutanlarının da katıldığı büyük bir askeri törenle İstanbul Merkez Efendi Mezarlığı'nda toprağa verildi. Edirne halkının isteği ve ailesinin uygun görmesi üzerine mezarı 1998'de Edirne'de yapılan anıt-mezara nakledildi.
Böylece vasiyeti 96 yıl sonra gerçekleşmiş oldu. Ruhu Şad olsun…
 Not: Edirne Savunmasına gönüllü asker olarak katılan Gazeteci Ziya Şakir’in, “Edirne Savunması Anıları” kitabı yakında Akıl-Fikir yayınları arasında çıkacak. Benim yayına hazırladığım bu kitapta, Edirne savunmasında yaşanan acılar, gösterilen fedakârlıklar, vatanı için şehit olan Mehmetçikler, açlıktan, soğuktan ölen yiğitler… Yiğitlikler, mertlikler yanında kahpelikler; kendi çıkarı dışında bir şey düşünmeyen çıkarcılar, esirlere hayvan muamelesi yapan zalim Bulgar yetkililer… Ve Bulgarlar arasındaki iyi insanlar… Gün gün bir askerin kaleminden anlatılıyor. Yayına hazırlarken, zaman zaman gözyaşlarımı tutamadığım, Edirne Savunmasını ve sonrasındaki esaret dönemini çok iyi anlatan bu kitabı konuya ilgi duyan herkese tavsiye ederim.



TARİHTE BUGÜN 5 HAZİRAN

1827 – Atina’nın 5. Kez alınışı
1916 – Edirne Müdafii Şükrü Paşa’nın vefatı
1917 -  Beyoğlu yangını 5000’den fazla bina yanmış, yüzün üzerinde insan ölmüştür. Milliye
1920 – Ankara’ya karşı savaşmak üzere Kuvayı İnzibatiye’ye asker olarak alınanların bir bölümü, cephaneleri de alarak Kuvayı Milliyeye katıldılar.
1920 – Suriye Kralı Emir Faysal (Mekke Emirinin oğlu), Lord Corzon’a yazdığı mektupta Ortak Düşman olan Türklere karşı mücadelede Fransa ve İngiltere’den yardım beklediğini bildirdi.
1923 - Şile'de Rum Değirmenlik Mahallesinde çıkan yangında yaklaşık 550 Rum (çoğu terk edilmiş), 200 İslam hanesi, 100 dükkân, 1 cami, 2 kilise ve bazı resmi binalar yandı.
1924 - Ali Haydar Bey (Yuluğ)Bey  Ankara şehreminliğine atandı.
1924 - Silifke'de cumhuriyet aleyhine vaaz veren Hoca Askerî idama mahkûm edildi.
1926 - Birleşik Krallık, Türkiye ve Irak arasında Ankara Antlaşması imzalandı. Türkiye Musul petrollerinin gelirinden 25 yıl süreyle yüzde 10 pay almayı kabul etti ve Musul'daki haklarından vazgeçti. Fakat daha sonra, 500 bin sterlin karşılığında bu haktan da vazgeçildi.
1927 - İzmir ve Civarı Telefon A.Ş'nin kuruldu (Ortaklar Ericsson ve İzmir Belediyesi)
1943 - Sivas Çimento Fabrikası üretime başladı. Fabrikada yılda 90 bin ton çimento üretileceği açıklandı.
1946 – Tek dereceli Milletvekili seçim kanunu kabul edildi, sınıf esasına dayalı parti kurabilmek için cemiyetler kanununda değişiklik yapıldıç
1953 - Adapazarı Şeker Fabrikası kuruldu. Fabrikanın bölgede üretilen pancarı işleyere şeker üreteceği açıklandı.
1957 - Gülhane Askerî Tıp Akademisi teşkilatlandırıldı.
1964 - Hükümetin Kıbrıs'a müdahale kararı üzerine, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Johnson, İnönü'ye, müdahalede ABD yardımına ait silahların kullanılamayacağını belirten ve Türkiye tarihine "Johnson Mektubu" olarak geçen bir mektup gönderdi.
1964 - Adalet Partisi Genel Başkanı Ragıp Gümüşpala öldü
1967 - İsrail ile Arap ülkeleri arasında; tarihe "Altı Gün Savaşı" diye geçen çatışmalar başladı. Çatışmalar sonrasında, kendi topraklarından daha fazla toprak elde eden İsrail, Gazze Şeridi'ni, Beytüllahim ve Hebron kentlerini, Batı Şeria'yı ve Golan Tepeleri'ni ele geçirdi.
1971 - Sinema ve tiyatro sanatçısı Cahit Irgat vefat etti.
1974 -  Felsefeci ve sosyolog Hilmi Ziya Ülken vefat etti
1981 - Genel ahlak kurallarını bozduğu gerekçesiyle eşcinsellerin sahneye çıkması başta İstanbul olmak üzere bazı valiliklerce yasaklandı.
1983 – Ülkücü Halil Esendağ ile Selçuk Duracık idam edildi.
2008 - Anayasa Mahkemesi başörtüsünün üniversitelerde serbest bırakılmasına ilişkin Anayasa değişikliğini iptal etti ve yürürlüğünü durdurdu.

Yorumlar

Son bir ayda en çok okunanlar