Günün Olayı
KIRIM TÜRKLERİNİN SÜRGÜNÜ ve SOYKIRIMI
1944 yılının 11 Mayısında
toplanan Stalin’in başkanlığında SSCB Devlet Savunma Komitesi (GKO) Kırım Türk
halkının tamamının Sovyetler Birliği’ne ihanet ettiklerini öne sürerek
tamamının Özbekistan’a sürülerek cezalandırılmalarını karara bağladı.
18 Mayıs günü tan ağarırken Kırım’daki önceden tespit edilen bütün
Türk evlerine sayıları on binleri bulan NKVD’ye (İçişleri Bakanlığı) ve NKGB’ye
(Devlet Güvenlik Bakanlığı) bağlı birlikler baskın yaptılar. Bunlar daha önce
Kuzey Kafkasya’daki halkların sürgün operasyonlarını yürütmüş tecrübeli
birliklerdi. Halka hazırlanmaları için yalnızca 15 dakika verildi. Yanlarına
ancak en acil ihtiyaçlarını karşılayacak eşyalarını alabileceklerdi. Sağlıklı aktif erkek nüfus silah altında olduğundan
sürgüne yollananlar kadınlar, çocuklar ve yaşlılardı. Komünistler, partizanlar,
Sovyetler Birliği kahramanı madalyası sahipleri bile sürgünden kaçamadı. Özetle
kırımda yaşayan tek bir Kırım Türkü kalmadı… Güvenilir olmayan resmî istatistiklere
göre Kırım’dan sürülen Türklerin sayısı 191.000 (daha sonra bu rakam 238.000
olarak düzeltildi) civarındaydı. Kırım dışında yaşayan ve askerlik hizmetinde
olanlar bu sayının dışındadır. Ordudan
terhis edilen sağlıklı erkekler kalan askerlik süreleri dikkate alınarak önce
Emek Ordusu’na (karın tokluğuna ağır bayındırlık işlerinde çalıştırıldıkları
amele taburları), bilahare sürgüne yollanıyorlardı. Hayatta kalan aile üyelerinin birbirlerine kavuşmaları
1947 yılını buldu.
Köylerde uygun bir mevkide toplanan sürgün kafileleri
akşamüstü at arabalarıyla en yakın tren istasyonlarına götürüldüler. Ve burada
kendilerini bekleyen yük trenlerine, çoğu zaman hayvanlarla birlikte
bindirilerek, Orta Asya’ya ve Urallara gönderildiler. Ayrıca askerlik çağına gelmiş 11,000 genç de Emek
Ordusuna yollandı.
Özel yerleşimci adıyla yurttaşlık haklarından mahrum olarak
karın tokluğuna çalışmak üzere çeşitli kolhoz, sovhoz ve fabrikalara
dağıtıldılar. Vardıkları yerlerde yeterli bir
hazırlık yapılmadığı için derme çatma barakalarda ikamet etmek zorunda
kaldılar..
Sürgüne gönderilenler daha yolda kırılmaya başladılar. Başta çocuklar ve yaşlılar olmak üzere hastalık, açlık ve susuzluktan insanlar sapır sapır döküldüler. Bu durum sürgün yerlerine vardıktan sonra da uzun bir süre boyunca devam etti.
Sürgüne gönderilenler daha yolda kırılmaya başladılar. Başta çocuklar ve yaşlılar olmak üzere hastalık, açlık ve susuzluktan insanlar sapır sapır döküldüler. Bu durum sürgün yerlerine vardıktan sonra da uzun bir süre boyunca devam etti.
1944 Temmuz sonlarına doğru Sürgün Operasyonu tamamlanmış,
sürgünü yöneten büyükbaşlar madalya ve nişanlarını alırlarken Kırım’ın
kuzey-doğunda yer alan Arabat şeridindeki bir küçük Türk balıkçı köyünün
unutulduğu anlaşıldı. Derhal Geniçesk’ten kalkan bir tekne köy kıyılarına
yollandı ve erkeksiz köy halkı tekneye bindirilerek Azak denizi açıklarına
doğru çekildi. Su vanaları açılarak tekne batırıldı, yüzmeye kalkışanlar
operasyona nezaret eden makineli tüfeklerce taranarak temizlik tamamlandı.
Yol boyu insanlar ölülerini gömemeden geride bıraktılar.
Günde bir kez tuzlu balık başı ya da lahana çorbası veriliyordu. Susuzluk ve
bağırsak hastalıkları insanları kıvrandırıyordu. Varış yerlerinde camsız çerçevesiz barakalar, tavanı
ya da tabanı olmayan kulübeler bekliyordu onları. 1 Temmuz 1944 ile 31 Aralık
1946 arasında ölen Kırım Türkü sayısı 110,000’i buluyordu (nüfusun % 46,2’si).,.
1946-1947 yıllarında çeşitli yaştaki erkekler, kardeşler,
babalar, dayılar, amcalar, büyükbabalar Emek Ordusundan dönmeye başladılar.
Aile birleşmeleri için büyük çaplı ve yorucu bir mübadele süreci yaşandı. Binlerce insan mektup ya da
kulaktan kulağa soruşturma yoluyla birbirini arıyordu. Birbirini bulanlar kamp
komutanlarının izniyle birinden birinin kampında birleşebiliyorlardı.
1945 yılında, Türkçe yer adları değiştirildi. Mezarlıklar
ortadan kaldırıldı, kültür yadigârları yıkıldı, tahrip edildi. Rusya içlerinden
ve kısmen Ukrayna’dan yeni insanlar getirilerek Türklerden boşalan konutlara
yerleştirildi. Kırım’da yaşayan az sayıdaki Rum, Ermeni ve Bulgarların da
sürgüne gönderilmesinin ardından bu demografik hareketlerle, bin yıla yakın bir
süredir Türk yurdu olan Kırım Slavlaştırıldı..
TARİHTE BUGÜN- 18 MAYIS
1048
- Şair, filozof, matematikçi Ömer Hayyam doğdu
1268
– Memluk Sultanı Baybars Antakya’yı haçlıların elinden aldı
1622
– Yeniçeriler Genç Osman’a karşı isyan başlattılar
1898
– Şair Faruk Nafiz Çamlıbel doğdu
1906
– Ünlü ressamlardan Şeker Ahmet Paşa öldü
1910 -
Çıplak gözle görülebilen tek kuyruklu yıldız olan Halley kuyruklu yıldızı,
Dünya'nın çok yakınından geçti.
1921-
Sovyet Dışişleri Bakanı Çiçerin
Kars’taki Rus halka kötü davranıldığı gerekçesiyle Ankara’yı protesto
etti
1921
– Balıkesir’in Dursunbey kasabası Yunanlılar tarafından işgal edildi.
1922-
Trabzon mebusu Ali Şükrü Bey ve 14 arkadaşı Dahiliye vekili Fethi Bey hakkında
gensoru önergesi verdi.
1929 - Suşehri'nde
6,1 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi, 64 kişi öldü.
1944 - Kırım
Türklerinin Sürgünü: Josef Stalin, Kırım Türklerinin tamamını Kırım
Yarımadası'ndan sürgün etti. Sürgün edilen Kırım Türkının %45'i sürgünde
hayatını kaybetti.
1974 - Hindistan,
ilk nükleer silah denemesini başarıyla gerçekleştirdi. Hindistan'ı
nükleer silah sahibi olan 6. ülke oldu.
1982
– Ünlü Hattat Hamit Aytaç öldü
1996 -
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e, İzmit'te İbrahim Gümrükçüoğlu
tarafından suikast girişiminde bulunuldu. Demirel, olaydan yara
almadan kurtuldu. Koruma Müdürü Şükrü Çukurlu kolundan, bir gazeteci ise
ayağından yaralandı.
1997 - MHP kurultayında
kavga çıktı. Kurultay, hakim kararıyla bir ay ertelendi.
2009
- Tıp doktoru, akademisyen, yazar, eğitimci ve eski ÇYDD Genel
Başkanı Türkan Saylan FETÖ’nin Ergenekon Kumpası çerçevesinde yargılandı.
Yorumlar
Yorum Gönder